Kaydedilen makaleler

Henüz yer işaretlerinize herhangi bir makale eklemediniz!

Makalelere göz at
Newsletter image

Bültene Abone Olun

Yeni yazılar, haberler ve ipuçları hakkında bildirim alan 10 bin+ kişiye katılın.

Endişelenmeyin, spam göndermiyoruz!

KVKK Uyumluluğu

Web sitemizde en iyi deneyimi yaşamanızı sağlamak için çerezleri kullanıyoruz. Sitemizi kullanmaya devam ederek, Çerez Politikası, Gizlilik Politikası ve Kullanım Koşulları'nı kabul etmiş olursunuz.

19 Mart Türkiye ekonomisinde yakın dönemdeki önemli piklerden oldu.

19 Mart 2025, Türkiye ekonomisi için tarihi bir dönüm noktasıydı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması, sadece siyasi bir kriz yaratmakla kalmadı, aynı zamanda piyasalarda büyük bir dalgalanma yarattı. Ekonomik veriler gösterdi ki, siyasi kriz ciddi bir ekonomik faturayı da beraberinde getirdi. Krizin ilk işaretleri, döviz rezervlerinin yaklaşık 45 milyar dolarlık bir erime yaşamasıyla kendini ortaya koydu. Merkez Bankası, bu durumu kontrol altına almak için geçtiğimiz günlerde politika faizini 350 baz puan artırarak %46’ya yükseltti. Ancak bu karar, piyasa beklentileriyle büyük bir çelişki içeriyordu. Uzmanların nisan ayında 250 baz puanlık bir faiz indirimi bekledikleri düşünülürken, tam tersi bir artış yaşandı. Bu durum, piyasada belirsizliğin yükselmesine ve korkuların derinleşmesine neden oldu. Özellikle döviz ve tahvil piyasalarında yaşanan sert satışlar, yabancı yatırımcıların Türkiye pazarından kaçışı ile sonuçlandı. Merkez Bankası'nın, döviz rezervlerini koruma çabalarıyla piyasaya müdahale ettiği görülse de, bu müdahalelerin yeterliliği sorgulanmaya başlandı. Ekonomistler, Merkez Bankası’nın faiz politikasındaki bu ani değişikliğin, Türkiye’nin ekonomik yönetiminde bir zayıflık ve istikrarsızlığın göstergesinin olduğunu belirtiyor. Sıcak para girişleri, yüksek faiz oranları ile tetiklenmesine rağmen, yatırımcıların döviz talebinin devam etmesi, Türk Lirası üzerindeki baskıyı artırıyor. Ekonomistler, yüksek faizlerin yatırım kararlarını erteleyeceğini ve Türk ekonomisinin büyüme hedeflerinin tehlikeye gireceğini öngörüyor. 19 Mart sonrası, ticari kredi faizleri %60-62 seviyelerine kadar yükselirken, mevduat faizleri sıradışı bir artış gösterdi. Yüksek faiz oranları, özellikle KOBİ’leri ve reel sektörü olumsuz etkileyecek, ekonomik durgunluğu derinleştirecektir. İmamoğlu’nun tutuklanması ile başlayan bu ekonomik belirsizlik, tüm taraflar için ciddi riskler arz ediyor ve siyasi istikrarsızlık, ekonomiyi daha da olumsuz etkileyebilir. Sonuç itibarıyla, Türkiye’nin siyasi ve ekonomik durumu, uluslararası yatırımcılar nezdinde güven kaybına neden oluyor ve bu durumun liderlik için de ciddi sonuçları olabileceği görülmekte.

Tarafsızlık Analizi

Tarafsızlık Puanı:
85/100
Tarafsız Taraflı
Bu haber 22 farklı kaynaktan analiz edilmiştir.
Tarafsızlık Değerlendirmesi: Haber, olayların ekonomik boyutundan ziyade siyasi yönlerine daha fazla ağırlık vermekte ve bu durum, okuyucu nezdinde hükümete yönelik eleştirel bir bakış açısı oluşturmaktadır. Yazıda kullanılan dil ve seçilen konular, taraflı bir yaklaşımı yansıtarak, belirli bir siyasi argümanı desteklemekte ve bu nedenle yüksek bir taraflılık puanı almaktadır.

Bu Makale Hakkında Önemli Sorular

Düşün ve Değerlendir

Bu konuyla ilgili: