ABD Başkanı Trump, El Salvador'a sınır dışı edilen Kilmar Abrego Garcia'yı ziyaret eden Senatör Van Hollen'ı eleştirdi

ABD'nin göçmen politikaları, özellikle Trump yönetimi döneminde kozmopolit bir tartışma konusu haline geldi. Son günlerde gündem, El Salvador'a 'yanlışlıkla' sınır dışı edilen Kilmar Abrego Garcia'nın durumu üzerine yoğunlaşmış durumda. California Demokrat Senatörü Chris Van Hollen, Garcia'nın tutuklu olduğu hapishaneye ziyarette bulundu ve bu hareketi, politika arenasında tartışma yarattı. Donald Trump, Van Hollen’ın hareketini eleştirirken, Senatörün El Salvador'da Garcia ile görüşmesinin sadece yalan haber medyasının ilgisini çekmeyi amaçladığını öne sürdü. Bu durum, Trump’ın daha önceki açıklamalarında vurguladığı, Demokratların ülkedeki yasal düzenlemeleri zayıflatma çabalarının bir parçası olarak değerlendirilebilir. Ayrıca, Trump'ın, Van Hollen'a yönelik 'aptal' ifadesini kullanması, bu tür siyasi tartışmalardaki sert dilin bir örneği. Garcia'nın durumuna dikkat çeken Demokratlar ise, onun aynı zamanda bir aile reisi olduğunu ve güvenliğe yönelik tehditlerden kaçmak için ABD'ye sığındığını, dolayısıyla geri gönderilmesinin uluslararası hukuka aykırı olabileceğini savunuyorlar. Beyaz Saray, Garcia'nın MS-13 çetesi ile bağlantılı olduğunu bildirerek, ulusal güvenliği gerekçe göstererek, bu kişilerin ülkelerine dönüşünün gerekli olduğunu ifade ediyor. Bu noktada, iki tarafın argümanları arasında bir uçurum olduğu açık. Ülkenin göçmen politikasının yanı sıra siyasi vurgulamalarla ilgili karmaşık bir durum söz konusu. Trump yönetimi, düzenli göçmenler ve çetelerle mücadele konusunu kendi politikalarının bir parçası olarak ön plana çıkarırken, aynı zamanda yasal gereklilikleri ihlal ediyor olabilir. Örneğin, Garcia'nın sınır dışı edilmesiyle ilgili olarak, geçerli bir mahkeme kararının dikkate alınmaması büyük bir hukuksal sorun yarattı. Federal yargıçlar, bu sınır dışı etme işleminin yasadışı olduğunu belirtiyor ve bu durum, Trump yönetiminin mahkemelerin kararlarına uymaması nedeniyle, devlet otoritesinin sorgulanmasına yol açıyor. Son olarak, El Salvador Devlet Başkanı Nayib Bukele'nin Garcia'nın El Salvador'da tutulmasına dair yaptığı açıklama, bu konudaki uluslararası ilişkiler boyutunu da gözler önüne seriyor. Bu durum, ABD'nin göçmen politikalarının uluslararası düzeyde nasıl yankılandığına dair önemli bir örnek. Bu tür olaylar, sadece bireyler için değil, aynı zamanda ülkelerin uluslararası ilişkileri üzerinde de etkili olabilir. Elde edilen bulgular, ABD'nin göçmenlerini sınır dışı etme yönteminin yeniden sorgulanmasını sağlayacaktır. Gelişmeler, hem iç politika dinamikleri hem de uluslararası hukuk açısından dikkate değer bir hicran yaratacak gibi görünüyor.