ABD ile Çin arasında tehditler artarken doların güçsüzleştiği piyasalarda euro yeni rekor kırarak 44 lirayı aştı.

Son günlerde ABD ile Çin arasında artan gerginlikler, küresel piyasalarda dalgalanmalara neden oluyor. Bu durum, yatırımcıların güvenli liman olarak gördükleri Euro'ya yönelmelerine yol açarken, Doların değer kaybına neden oluyor. Son olarak Euro, serbest piyasada 44 lirayı aşarak tarihi zirveye ulaşmış durumda. Bu gelişmeler, özellikle Avrupa Merkez Bankası'nın (AMB) sıkı para politikaları ile birleşince, Euro'nun değer kazanmasını hızlandırıyor. Analistlere göre, Euro'nun bu yükselişi, hem ABD'nin iç siyasi belirsizlikleri hem de dış ticaret savaşları nedeniyle daha da devam edebilir. Ek olarak, Dolar endeksinin 98.35 seviyesine gerileyerek son üç yılın en düşük seviyesine inmesi de dikkat çekiyor. Ekonominin durumu nedeniyle yatırımcılar dolara olan ilgilerini kaybederken, alternatif bir para birimi arayışında oldukları anlaşılıyor. Avrupa Merkez Bankası'nın faiz oranlarını artırma ihtimali ve ABD Merkez Bankası'nın belirsizlikleri de bu süreçte önemli rol oynamakta. Türkiye özelinde ise, Euro'nun değer kazanması, Türkiye’nin dış ticaret dengesi üzerinde etkiler yaratabilir. Türkiye İstatistik Kurumu'na göre, Aralık 2024 itibarıyla Türkiye'nin ihracat rakamları, 23 milyar 443 milyon dolar gibi bir değere ulaşmışken, bu ihracat USD bazında yapılıyor. Euro'nun yükselmesi, Türk lirasının gelişmekte olan bir para birimi olarak piyasalarda daha fazla değer kazanması için fırsatlar sunabilir. Ancak, bunun gerçekleşmesi için politik irade ve stratejik planlamalar gerekecektir. Sonuç olarak, Doların zayıflaması ve Euro'nun güçlenmesi, dünya çapında para politikalarında köklü değişimlerin yaşanması gerektiğini gösteriyor. Gerçekten de Euro, enerji dönüşümüne yönelik yatırımlar ile yeni bir rezerv para birimi haline gelebilir mi sorusu gündemimizi oldukça meşgul edecek bir konu olarak dikkat çekiyor.