Kaydedilen makaleler

Henüz yer işaretlerinize herhangi bir makale eklemediniz!

Makalelere göz at
Newsletter image

Bültene Abone Olun

Yeni yazılar, haberler ve ipuçları hakkında bildirim alan 10 bin+ kişiye katılın.

Endişelenmeyin, spam göndermiyoruz!

KVKK Uyumluluğu

Web sitemizde en iyi deneyimi yaşamanızı sağlamak için çerezleri kullanıyoruz. Sitemizi kullanmaya devam ederek, Çerez Politikası, Gizlilik Politikası ve Kullanım Koşulları'nı kabul etmiş olursunuz.

ABD'nin İran'a Teklifi Tahran'ı Tatmin Etmedi

ABD'nin İran'a Yönelik Nükleer Teklifi: Temel Talepler Karşılanmadı

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve İran arasındaki dolaylı görüşmelerin son aşamasında, Washington’un Tahran’a sunduğu yazılı nükleer teklif, İran’ın kritik taleplerini karşılamaktan uzak kaldı. Özellikle onların zenginleştirme yasağı ve yaptırımların kaldırılmasıyla ilgili belirsizlik sorunları, İranlı yetkililer tarafından tehlike işareti olarak değerlendiriliyor. Bu durum, Tahran’ın teklifi reddetme hazırlıklarına girmesine neden oldu.

ABD tarafından sunulan teklifte, İran’ın yerel topraklarındaki uranyum zenginleştirme faaliyetlerini durdurması talep edildi. Ayrıca, yaptırımların ne zaman ve hangi koşullar altında kaldırılacağına dair herhangi bir net plan sunulmadı. Bu belge, 1 Haziran Cumartesi günü Umman Dışişleri Bakanı Badr Albusaidi aracılığıyla iletildi ve Trump yönetiminin İran’a yönelik ilk resmi yazılı belgesi oldu. Söz konusu belgeye ilişkin İranlı bir diplomat, “ABD’nin teklifine olumsuz bir yanıt hazırlıyoruz. Bu, pratikte bir reddetme olarak değerlendirilebilir,” şeklinde açıklamada bulundu.

ABD Başkanı Donald Trump, teklifin detayları ortaya çıktıktan sonra sosyal medya hesabından kendine özgü bir sertlikte duruş sergileyerek, “Hiçbir uranyum zenginleştirmeye izin vermeyeceğiz,” ifadesini kullandı. Ancak, medyada yer alan belgelere dayanarak, ABD’nin arka planda daha esnek bir tutum benimsediği öne sürüldü. Teklif, İran'a yalnızca sivil amaçlarla ve sınırlı bir şekilde zenginleştirme hakkı tanıyor ve yeni tesisler kurmayı ya da zenginleştirme altyapısını geliştirmeyi yasaklıyor. Ayrıca, İran’ın yeraltı tesislerinin geçici olarak devre dışı bırakılacağı belirtildi.

ABD'nin önerdiği bölgesel uranyum zenginleştirme konsorsiyumu, İran’ın Suudi Arabistan ile birlikte yer alacağı bir model öngörüyor. Ancak bu çalışmalar, İran topraklarında yürütülemeyecek. Böyle bir model, karşılıklı güven ve sürekli denetim gerektirmekte.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, teklifin ardından yaptığı açıklamada, “Zenginleştirme hakkımızdan asla feragat etmeyeceğiz. Bu, bilimsel bir başarıdır ve bunun bedeli kanla ödenmiştir,” şeklinde konuştu. Bunun yanı sıra, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun (IAEA) yüksek saflıkta uranyum zenginleştiğine dair raporu da özellikle eleştirerek, kurumun bağımsızlığını koruması gerektiğini vurguladı.

Bu bağlamda, Fransa, Almanya ve İngiltere, IAEA raporunu temel alarak İran’a yeni yaptırımlar uygulanmasını hedefliyor. İran Meclisi Ulusal Güvenlik Komisyonu Başkanı İbrahim Azizi’nin de belirttiği üzere, “Zenginleştirme hakkını tanımayan hiçbir teklif ciddiye alınamaz.”

Öte yandan, teklifin sınırlı zenginleştirmeye izin vermesi İsrail’de büyük endişeye yol açtı. Başbakan Binyamin Netanyahu’nun, müzakerelerin başarısızlıkla sonuçlanması halinde tek taraflı hava saldırısı planladığı iddiaları, ABD’li yetkilileri endişelendirmekte.

Trump yönetimi, önceki nükleer anlaşmadan 2018’de çekilmenin ardından şimdi yeni bir teklif sunmuş durumda. Ancak İran’ın yanıtı, önümüzdeki günlerde şekillenecek ve bu durum, Avrupa’nın İran’a ağır yaptırımlar uygulama olasılığını ya da ABD-İsrail liderliğinde bir askeri müdahaleyi gündeme getirebilir. İran’ın, tamamen olumsuz bir yanıt vermek yerine diplomatik yolları açık tutması bekleniyor. ABD tarafı ise altıncı tur görüşmelerin hazırlıklarına başladı, ancak iki taraf arasındaki mesafe, uzlaşı şansını zor görünmekte.

Tarafsızlık Analizi

Tarafsızlık Puanı:
60/100
Tarafsız Taraflı
Bu haber  10  farklı kaynaktan analiz edilmiştir.
Tarafsızlık Değerlendirmesi: Haberin tonunda belli bir tarafın görüşlerine daha fazla ağırlık verilmiş gibi görünüyor; özellikle İran'ın tepkileri fazla vurgulanmış. Bunun yanı sıra, ABD’nin önerdiği teklifin eksiklikleri eleştirilse de, ABD yönetiminin tutumu sadece kısmen sorgulanmış. Bu nedenle taraflılık düzeyi orta derecede yüksek olarak değerlendirildi.

Bu Makale Hakkında Önemli Sorular

Düşün ve Değerlendir

Bu konuyla ilgili: