Kaydedilen makaleler

Henüz yer işaretlerinize herhangi bir makale eklemediniz!

Makalelere göz at
Newsletter image

Bültene Abone Olun

Yeni yazılar, haberler ve ipuçları hakkında bildirim alan 10 bin+ kişiye katılın.

Endişelenmeyin, spam göndermiyoruz!

KVKK Uyumluluğu

Web sitemizde en iyi deneyimi yaşamanızı sağlamak için çerezleri kullanıyoruz. Sitemizi kullanmaya devam ederek, Çerez Politikası, Gizlilik Politikası ve Kullanım Koşulları'nı kabul etmiş olursunuz.

ABD'nin tarifelerle tetiklediği küresel belirsizlik, doları güçlendirmek yerine zayıflattı

Son dönemde ABD'nin uyguladığı ticaret tarifeleri ve bunların yarattığı küresel belirsizlik, Amerikan dolarının değer kaybetmesine sebep oldu. Bu durum, yatırımcıların güvenli liman olarak gördükleri euro ve Japon yenine yönelmelerine neden olurken, altın fiyatlarının da tarihi zirvelere ulaşmasını sağladı. Ekonomi tarihçisi Barry Eichengreen, ABD'nin tek kutuplu para sisteminden çok kutuplu bir sisteme geçiş yaptığına dikkat çekiyor. Trump yönetiminin kaotik ticaret politikaları ve artan borç yükü, ABD ekonomisine duyulan güveni zayıflattı. 2025’in ilk çeyreğinde uygulamaya konulan kapsamlı ithalat tarifeleri, beklenenin aksine doları güçlendirmek yerine değer kaybettirdi. Ekonomik teoriler, ithalat tarifelerinin enflasyonu artırarak Fed’in faiz oranlarını yükseltmesini ve doları güçlendireceğini öngörüyordu, ancak bu öngörü gerçekleşmedi. Görülen o ki, yatırımcılar artık ABD ekonomisinin geleceğine dair daha fazla belirsizlik hissetmekte ve bu da dolara olan güvenin azalmasını beraberinde getirmektedir. 2024 mali yılı itibarıyla ABD’nin net faiz ödemeleri 949 milyar dolara ulaşarak savunma harcamalarını da geçti. Bu durum, ülkedeki mali sürdürülebilirlik konusundaki endişeleri artırmakta. Yatırımcıların yüksek borç yükü ve belirsiz ekonomik politikalar nedeniyle ABD varlıklarına olan ilgisizliği gün yüzüne çıkmaktadır. Doların global rezerv para birimi statüsünün sorgulanmaya başlanması ve BRICS ülkelerinin buna karşı attığı adımlar, döviz piyasalarında yeni bir döneme işaret ediyor olabilir. Eichengreen, doları korumak için Trump yönetiminin finansal istikrarı teşvik etmesi, gümrük vergilerini anlamlı bir şekilde sınırlaması ve jeopolitik ittifakları güçlendirmesi gerektiğini ifade ediyor. Ancak, mevcut politikalarda tutarsızlıklar ve jeopolitik gerilimler, ABD'nin finansal üstünlüğünü tehlikeye atarak yeni bir dolar krizi riskini gündeme getiriyor. Küresel piyasalarda yaşanan bu çalkantı, önümüzdeki süreçte daha fazla sosyal ve ekonomik çalkantıya neden olabilir. Ayrıca, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler üzerindeki olumsuz etkilerin de kaçınılmaz hale geldiği gözlemlenmekte. Ekonomistler, Türkiye’nin döviz borçlarının yüksek olmasının yeni bir döviz krizi oluşturabileceği konusunda endişeliler. Tüm bu gelişmeler, ekonomik istikrarın sadece ülkelerin iç politikalarıyla değil, uluslararası ticaret ilişkileriyle de şekillendiğini gösteriyor. Sonuç olarak, doların düşüşü ve alternatif para birimlerinin yükselişi, küresel ekonomik dengelerin değişebileceği anlamına geliyor.

Tarafsızlık Analizi

Tarafsızlık Puanı:
75/100
Tarafsız Taraflı
Bu haber  12  farklı kaynaktan analiz edilmiştir.
Tarafsızlık Değerlendirmesi: Haber, bazı yatırımcıların ve ekonomistlerin görüşlerine dayanan faktörleri öne çıkarsa da, Trump yönetiminin kaotik politikalarına ve dolardaki düşüşe odaklanması sebebiyle belirgin bir taraflılık içeriyor. Bunun yanında, eleştirel bir bakış açısıyla yazılmış olması ve ağzı dolu eleştirilerle dolu olması, haberin taraflı algılanmasına neden oluyor.

Yorumlar

Bu Makale Hakkında Önemli Sorular

Düşün ve Değerlendir

Bu konuyla ilgili: