Aile yılı kapsamında ev kadınlarına yönelik önemli bir proje hazırlık aşamasında

Aile Koruma Kalkanı paketi çerçevesinde ev kadınlarına sosyal güvence ve emeklilik hakkı tanınması hedefleniyor. Türkiye'de 18 yaşını doldurmuş ve resmi olarak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan her ev kadını bu projeden yararlanabilecek. Projenin en dikkat çeken yönlerinden biri, sigorta primlerinin üçte birinin devlet tarafından karşılanacak olması. Bu durum, ev kadınlarının mali yükümlülüklerini azaltacak ve onları sigortaya teşvik edecek bir adım olarak değerlendiriliyor. Bu proje ile birlikte, ailelerin çocuk yapma isteğinin artacağı ön görülüyor; çünkü anneler, evlerinde çocuk büyütme ve aileyi geçindirme sorumluluğunu üstlenirken, sosyal güvence sahibi olabilecekler. Ayrıca, ev kadınları isteğe bağlı sigorta ile kayıt olacak ve Bağ-Kur kapsamında sigorta primlerini düzenli ödemek zorunda kalacaklar. Bu ödemeler internet üzerinden yapılacak. Yıpranma payı uygulaması da çocuk sayısına göre esneklik gösterecek. Çocuklu annelerin emeklilikleri için avantajlı koşullar sağlanırken, bu durumun nüfus artışına da pozitif bir etki yaratması bekleniyor. Ancak bu durumun toplumda nasıl karşılanacağı da önemli bir soru işareti. Projenin destekçileri, ev kadınlarının emeğinin daha değerli hale geleceğini ve bu sayede kadının sosyal yaşamda daha görünür hale geleceğini savunuyor. Diğer yandan, bazı eleştirmenler bu projenin yapısını sorgulamakta ve sistemin sürdürülebilirliği açısından endişelerini dile getirmektedir. Özellikle devlet destekli prim ödemeleri, gelecekte hangi koşullarda sürdürülebilir olacak sorusu gündeme geliyor. Ekonomik zorlukların yaşandığı günümüzde, gelir seviyesinin düşük olduğu kesimlerin bu tür desteklerden nasıl faydalanabileceği de ayrı bir tartışma konusu. Ülkede sosyal güvenlik sisteminde var olan adaletsizlikler, bazı bireylerin bu projeden yeterince faydalanamaması gibi sorunları beraberinde getirebilir. Dolayısıyla, bu projeye dair eleştirilerin uzun vadede sürmesi bekleniyor.