Ankara Adliyesi'nde Usulsüz İşlemler: Katip Yargıyı Sarsan İddiaya İthaf Edildi

Ankara Adliyesi’nde Usulsüz İşlemler: Katip Yargıyı Sarsan İddialar

Son günlerde Türkiye’nin adalet sistemiyle ilgili kaygı verici gelişmeler yaşanıyor. Murat Ağırel’in köşe yazısında öne sürdüğüne göre, Ankara Adliyesi’nde görevli bir zabıt katibi, para karşılığında birçok şüpheli hakkında usulsüzce kararlar alarak adaletin tarafsızlığına gölge düşürdü. Özellikle “kovuşturmaya yer yok” veya “takipsizlik” gibi kararların çıkarıldığı bu süreçler, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.

Konuya dair bilgilerin detayına inilirse, zabıt katibinin işlemleri, savcıların izinli olduğu veya adliyede bulunmadığı günlerde gerçekleştirdiği öne sürülüyor. İddialar arasında, katibin pahalı işlemler için para aldığı ve bu paraların kırtasiye dükkanları üzerinden aklandığı iddiaları da yer alıyor. Bağımsız adli kaynaklar, savcıların izinde olduğu dönemlerde böyle hukuka aykırı işlemlerin yapılabildiğini vurgularken, bazı diğer çalışanlar bu tür kararların başsavcının izni olmadan alınamayacağına dikkat çekti.

Olaylarla ilgili olarak Adalet Bakanlığı ve yargı kaynaklarından edinilen bilgilere göre, bahsi geçen operasyonun gerçekliği teyit edildi. Operasyon kapsamında gözaltına alınan bazı şahısların, başroldeki avukatın çözüm için yurtdışına kaçtığı ifade edildi. Bu durum, yargıya olan güvenin ciddi ölçüde zedelendiğinin ve Türkiye’de adalet sisteminin bağımsızlığına yönelik ciddi endişelerin arttığının bir göstergesi oldu.

İfade ve Soruşturma Süreci

Bu çerçevede, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu’nda görevli zabıt katibi A.Y hakkında yapılan ihbar sonucu, hukuka aykırı hareket ettiği gerekçesiyle bir soruşturma başlatıldı. A.Y’nin görevine son verilmesinin ardından, Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) ve Gelir İdaresi Başkanlığı ile iletişim kurularak gerekli incelemeler başlatıldı.

Yapılan incelemelerde, A.Y’nin savcıların UYAP sistemindeki hesaplarına izinsiz erişim sağladığı ve bazı sanıkların dosyalarına yasadışı olarak “kovuşturmaya yer yok” kararı verdiği ortaya kondu. Söz konusu süreçte A.Y, sahte belgeler ve işlemler düzenleyerek, yasadışı kararların onayını kendi başına sağlamaya çalışmıştır.

Başsavcılık, A.Y tarafından verilen usulsüz kararları iptal ederek, bu kişilere yönelik gözaltı ve tutuklama talimatı verdi. Söz konusu soruşturma devam ederken, A.Y. kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etti ve hukuka aykırı işlemleri Cumhuriyet savcılarının izni olmadan gerçekleştirdiğini beyan etti.

Geleceğe Yönelik Öneriler

Uzmanlar, adaletin yeniden sağlanması ve toplumda duyulan güvenin tekrar tesis edilebilmesi için kapsamlı reformlara, şeffaflık ilkelerine ve kamuoyuyla güvenilir iletişim kurulmasına ihtiyaç olduğu konusunda hemfikir. Murat Ağırel’in de vurguladığı gibi, adaletin siyasetten bağımsız, liyakatli kadrolar tarafından yönetilmesi, güven ortamını sağlamak açısından oldukça kritik.

Aksi takdirde, toplumda adaletin satın alınabileceği algısı giderek daha da yerleşir hale gelecektir. Süregelen olaylar ışığında, Türkiye’nin adalet sistemi, toplumun güvenini kazanmak için halihazırda ciddi bir değişim sürecine girmek durumundadır.