Ayşe Barım'ın sağlık durumu hakkında Ceza ve Tevkif Evleri'nden açıklama

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında tutuklu bulunan ünlü menajer Ayşe Barım'ın, cezaevinde fenalaşarak hastaneye kaldırıldığı yönündeki iddialar, Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü tarafından yalanlandı. 19 Nisan 2025 tarihinde görüştüğü sırada kendisini iyi hissetmediğini belirten Barım, yapılan sağlık kontrollerinde herhangi bir olumsuzluğa rastlanmadığını ifade etti. Barım'ın, hastaneye sevk edilmek üzereki teklifi kabul etmediği ve sağlık durumunun düzenli olarak takip edildiği açıklandı. Bu durum, kamuoyunda ve sosyal medya platformlarında yayılan bazı asılsız haberlerin önüne geçmek amacıyla yapılan bir açıklamaydı. Ayşe Barım, Gezi Parkı olaylarına katıldığı iddialarıyla gündeme gelmişti ve bu nedenle tutuklanmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Barım'ın Gezi Parkı eylemlerinin planlayıcılarından biri olduğu gerekçesiyle hakkında soruşturma başlatmış, pek çok ünlü ismin ifade vermesine neden olan bir süreç başlatmıştı. Bu bağlamda, sanatçılar Halit Ergenç, Bergüzar Korel gibi isimlerin, Barım ile olan iletişimleri ve etkinliklere katılmaları yönünde aldığı yönlendirmeler üzerinde durulmuştu. Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü, Barım'ın sağlık durumu hakkında yaptığı açıklamada, tedavi ve kontrollerin düzenli olarak yapıldığını vurguladı. Burada, sağlık durumunun yakından takip edildiği ve gerekli müdahalelerin hemen gerçekleştirildiği de belirtildi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un açıklamaları da, Barım'ın iddia edildiği gibi hastaneye kaldırılmadığını ve sağlık durumunun normal olduğunu tekrar doğruladı. Bu açıklamalar, özellikle sosyal medyada dolaşan haberlerin güvenilirliğini sorgulatan nitelikte olmuştu. Sonuç olarak, Ayşe Barım'ın sağlık durumu hakkındaki iddialar, oldukça hassas bir konuyu alevlendirmiştir. Ülkemizde sanatçılar ve kamuya mal olmuş kişilerin yargılanma süreçleri, yoğun kamuoyu ilgisi ve spekülasyonlar arasında yürütülmektedir. Barım'ın durumu ve soruşturmanın seyri, medya tarafından dikkatle izlenmektedir. Daha önce Gezi Parkı olayları ile ilişkilendirilen Ayşe Barım, siyasi bir figür haline gelmiş durumda. Bu durumun, hem sanat camiası hem de kamuoyu görüşleri üzerinde nasıl bir etki yaratacağı takip edilmeye devam edecek. Ayşe Barım örneği, sanat ve politika arasındaki sınırların ne kadar bulanık olduğunu da bir kez daha hatırlatıyor. Özellikle sanatçıların toplum üzerindeki etkisi, bu tür davalarda nasıl bir bakış açısı ile ele alındığının bir göstergesi. Şu an için, Barım'ın yaşadığı sağlık sorunları olduğunu yalanlayan açıklamalar, cezaevi sisteminin ne kadar ciddi bir şekilde çalıştığını, tutukluların sağlık durumlarının takip edildiğini gösteriyor. Ancak, iddialar gerçeği yansıtmadığı söylenerek, bu tür haberlerin yayımlanmasının nasıl bir menfaat taşıdığı sorgulanmaktadır.