Ayşe Barım'ın Sağlık Durumu Üzerine Yükselen Endişeler

Son günlerde Türkiye gündemine bomba gibi düşen bir olay, ünlü menajer Ayşe Barım'ın sağlık durumu etrafında dönen tartışmalarla yeniden alevlendi. Gezi Parkı eylemlerini yönlendirme suçlamasıyla tutuklanan Barım, son olarak Silivri Cezaevi'nde rahatsızlandı. Hükûmetin karşısında durduğu iddia edilen Barım, sağlık sorunları nedeniyle ciddi endişe yaratırken, ailesi ve arkadaşları tarafından yaptığı çağrılar peş peşe geldi. Ayşe Barım'ın tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi'nde, 19 Nisan akşamı avukatı ile görüşmesi sırasında tansiyonunun yükseldiği bilgisi gündeme geldi. Cezaevi personelinin hastaneye sevk önerisini ise Barım’ın reddettiği öğrenildi. Adalet Bakanı Tunç, Barım’ın sağlık durumunun düzenli olarak takip edildiğini, gereken tüm tedavilerin yapıldığını vurguladı. Ancak, bu açıklamalar pek çok kişi tarafından tatminkâr bulunmadı. Barım’ın sağlık durumu ile ilgili endişeler, ünlü oyuncular tarafından sosyal medya platformlarında açık bir destekle ifade edildi. Serenay Sarıkaya ve Ezgi Mola’nın Instagram paylaşımları, Barım’ın cezaevinde yaşadığı sağlık sorunlarını ve buna eşlik eden psikolojik baskıyı ortaya koyuyor. Sarıkaya'nın “Lütfen derhal Ayşe Barım serbest bırakılsın” ifadesi, gelişen olayların ne denli ciddiyet taşıdığını gözler önüne seriyor. Öte yandan, CTE'nin yaptığı açıklama, Barım’ın hastaneye kaldırılmadığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını söyledi. Bu durum, Bakan Tunç’un ve CTE’nin bilgi akışının güvenilirliği üzerine şüpheler doğuruyor. Bugün yaşanan bu tür olaylar, tutukluların sağlık durumlarının cezaevlerinde nasıl yönetildiğine dair tartışmaları yeniden alevlendiriyor. Barım’ın sağlık durumu üzerinden yürütülen bu tartışmalar, Türkiye’nin adalet sistemi ve ulaşılan sağlık hizmetleri üzerinde önemli bir eleştiri potansiyeli taşıyor. İnsanların hayatları üzerindeki bu gerekçelerle yürütülen baskılar, adaletin sağlanması adına kaygı verici bir konuyu oluşturmakta. Barım’ın iki anevrizması olduğu ve inme riski taşıdığı bilgisi, cezaevlerindeki insan hakları ihlalleri konusunda başka bir gündem yaratıyor. Sonuç olarak, Ayşe Barım’ın sağlık durumu sadece bireysel bir meseleden öte, Türkiye'nin önemli bir adalet ve insan hakları problemine de işaret etmektedir. Gezi Parkı eylemlerinin ardından ortaya çıkan bu durum, cezaevlerinde tutuklu bulunanların sağlık hakları kadar, kamuoyunun adalet sistemine olan güvenine zarar veren bir tehlikedir.