BM Güvenlik Konseyi'nde İsrail-Filistin meselesine ilişkin açık oturum düzenlendi.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) tarafından düzenlenen açık oturum, İsrail-Filistin çatışmasının güncel durumu üzerine önemli tartışmalara sahne oldu. BMGK Genel Sekreteri Antonio Guterres, toplantıda yaptığı konuşmada özellikle Gazze'deki insani kriz ve İsrail'in uyguladığı ambargo konusunda sert eleştirilerde bulundu. Guterres, iki aydır İsrail'in Gazze’ye yapılan insani yardımları engellediğini vurgulamış, bu durumun insanlık için kabul edilemez olduğunu belirtmiştir. Ayrıca, Gazze'nin gelecekteki Filistin devletinin ayrılmaz bir parçası olduğunu ifade eden Guterres, uluslararası hukukun ihlal edilmesini kınadı. Guterres, yaklaşık 2 bin Filistinlinin hayatını kaybettiğini belirterek, bu kayıpların çoğunun kadınlar, çocuklar ve insani yardım çalışanları olduğunu dile getirdi. Toplantıda ayrıca, Hamas tarafından yapılan açıklamalar da dikkat çekiciydi. Hamas, UNRWA (BM Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı) üzerinde baskı kurulmasını reddetti ve tüm ülkelere, UNRWA'ya destek vermenin insani bir sorumluluk olduğunu hatırlattı. Böylece, uluslararası toplumun, Gazze'deki insani durumu iyileştirmek için daha etkin bir rol alması gerektiği yönünde bir çağrı yapılmış oldu. Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz’ın Lahey’deki Uluslararası Adalet Divanı duruşmasında yaptığı açıklamalarda ise, Gazze’deki insani şartların bir soykırım niteliğinde olduğu vurgulandı. Yılmaz, Türkiye’nin, İsrail’in uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmemesinden derin endişe duyduğunu ifade etti. Yılmaz’ın konuşmalarında, gıda, su ve tıbbi malzeme gibi temel insani yardımların Gazze’ye girişinin engellendiği ve bu durumun uluslararası hukuka aykırı olduğu konusundaki görüşü dikkat çekti. Toplumda derin ayrışmalara neden olan bu çatışma, yalnızca bölge halkını değil, tüm dünya kamuoyunu da yakından ilgilendiriyor. Filistinli mültecilere yönelik yardımın kesilmesi, istikrarsızlığı artırdı. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü vesilesiyle, Gazze’ye destek çağrıları yapılması, Filistin meselesinin uluslararası gündemde kalması açısından önem taşıyor. Son olarak, Gazze’deki durumu etkileyen bu gelişmeler, aynı zamanda uluslararası hukuk ve insan hakları açısından da büyük bir yeniden değerlendirme gerektirdiğini ortaya koyuyor. İnsani yardım kuruluşlarının Gazze'deki faaliyetleri engellenirken, karşılıklı suçlamaların ve kısıtlamaların sona ermesi için uluslararası toplumun atacağı adımlar büyük önem taşıyor. Gelecek dönemde, yaşanan bu acı olayların uluslararası hukuka uygun bir şekilde değerlendirilerek, kalıcı ve adil bir çözüm için gereken çalışmaların yapılması kritik bir gereklilik olarak ön plana çıkıyor.