Dünya'nın Çekirdeğindeki Altın ve Değerli Metallere Erişim Umutları Artıyor

Yeni Araştırma, Dünya'nın Çekirdeğinden Yüzeye Değerli Metallerin Sızdığını Ortaya Koyuyor

Almanya’daki Göttingen Üniversitesi’nden jeokimyacı Nils Messling, yaptığı araştırma ile dikkatleri üzerine çekti. Messling, "İlk sonuçlar geldiğinde, kelimenin tam anlamıyla altın bulduğumuzu fark ettik!" diyerek heyecanını ifade etti. Elde edilen bulgular, Dünya'nın çekirdeğindeki altın ve diğer değerli metallerin, mantoda hareket ederek yüzeye doğru taşındığını doğruluyor.

Bilim insanlarına göre, günümüzde gezegenin kabuğunda bulunan altın, aslında Dünya'nın toplam altın rezervinin yalnızca küçük bir kısmını temsil ediyor. Dünya’nın çekirdeğinde bulunan altın miktarının, gezegenin tüm kara yüzeyini 50 santimetre kalınlığında kaplayacak kadar büyük olduğu tahmin ediliyor. Bu durum, gezegenin oluşumu esnasında ağır elementlerin çekirdeğe doğru batmasıyla, yani “demir felaketi” süreci ile açıklanıyor.

Ancak yeryüzündeki altının kökenine dair halen net bir bilgi yok. Bilim insanları, Dünya'nın çekirdeğinden gelen altınla, bu metalin uzaydan gelen göktaşlarından kaynaklanan miktarı arasındaki farkı ayırt edebilmek için rutenyum adlı değerli metalin izotoplarını incelemekte. Çekirdek ve yüzeydeki izotop oranları arasında küçük, ancak anlamlı farklılıklar tespit edildi.

Messling ve ekibi, geliştirdikleri yeni analiz yöntemiyle Hawaii adalarındaki volkanik kayalardan elde ettikleri rutenyum-100 izotopunun, çekirdekteki izotop oranlarıyla örtüştüğünü keşfetti. Bu bulgu, siderofil (demir sever) elementlerin, yani altın, paladyum, rodyum ve platin gibi metallerin çekirdekten yüzeye doğru sızdığına dair önemli kanıtlar sunuyor.

Jeokimyacı Matthias Willbold, bu araştırmanın önemini şu sözlerle vurguladı: "Bulgularımız, Dünya'nın çekirdeğinin daha önce varsayıldığı kadar izole olmadığını gösteriyor. Ayrıca, büyük miktarlarda aşırı ısınmış manto malzemesinin çekirdek-manto sınırından yükselerek okyanus adalarını oluşturduğunu kanıtlayabiliyoruz." Bu bulgular yalnızca Dünya'nın iç yapısını değil, diğer kayalık gezegenlerin jeolojik evrimi hakkında da yeni bilgiler sunabilir.

Araştırmanın sonuçları, bilim dergisi Nature'da yayımlanarak geniş bir kitleyle paylaşıldı. Elde edilen kayıtlar, gelecekte Dünya'nın değerli metal rezervlerinin daha iyi anlaşılmasını, belki de teknik olarak imkânsız görünen bu değerlere ulaşım yollarını aramaya yönlendirebilir.