Son günlerde İstanbul'u etkileyen depremler, uzmanları ve bilim insanlarını ikiye bölen açıklamalar yapmaya zorladı. 23 Nisan'da meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem, bazı uzmanlar tarafından beklenen büyük İstanbul depremini öne çektiği yorumlarıyla karşılandı. Ancak bir diğer grup bilim insanı ise bu depremin, beklenen büyük depremin enerjisini tükettiğini iddia etti. Bu durum, halk arasında güvensizlik ve kafa karışıklığına neden oldu. Uzmanların açıklamalarındaki çelişkiler dikkat çekiyor, bu durum da gündemi etkileyen bir ‘kakofoni depremi’ yaratıyor.
Gazeteci Zeki Sözer’in haberinde de bu çelişkiler gündeme gelirken, depreme karşı alınması gereken önlemler ve bu konuda yeterli bilincin oluşturulup oluşturulmadığı sorgulanıyor. 1999 yılındaki büyük depremden bu yana Türkiye'de deprem bilimi üzerine eğitim ve araştırma ile ilgili eleştiriler dikkat çekiyor. Sokaktaki insanların, depreme karşı nasıl bir önlem alması gerektiği ya da yapıların ne kadar güvenli olduğu gibi konular ise neredeyse unutulmuş vaziyette.
Ayrıca, Türkiye'deki yapı stokunun durumu da büyük bir endişe kaynağı olarak öne çıkıyor. Pek çok bina, deprem yönetmeliklerine uygun inşa edilmemişken, bu duruma karşı halkın duyduğu kaygı ile yetkililerin bu konudaki tutumu arasında büyük bir uçurum var. Her büyük deprem sonrası Türkiye’nin deprem gerçeği daha da net bir şekilde karşımıza çıkıyor ama alındığı söylenen önlemler çoğu zaman yetersiz kalıyor.
Son olarak, uzmanlar tarafından yapılan açıklamalarda deprem risklerinin yanı sıra, afet yönetimi ve halkın olası bir deprem anında tahliye sürecinin yeterliliği gibi konularda da ciddi eksiklikler olduğu vurgulanıyor. İstanbul'un bir deprem şehri olduğu gerçeğiyle yüzleşmek ve bu konuda güçlü bir hazırlık yapmak zorundayız.
Riski düşürmek adına toplumsal bilinç ve siyasi irade birleşmelidir. Depremler bir gerçektir ve bu gerçek karşısında gereken tedbirler alınmadıkça halkın huzuru sürekli tehdit altındadır. Başta kamuoyunun bilinçlendirilmesi ve deprem dirençli yapılara yönelik çalışmalar artırılmalıdır.
Tarafsızlık Analizi
Tarafsızlık Puanı:
60/100
Tarafsız
Taraflı
Bu haber 14 farklı kaynaktan analiz edilmiştir.
Tarafsızlık Değerlendirmesi: Haber, farklı uzmanların çelişkili görüşlerini yansıtırken, yeterli uzmanlık ve araştırma ekseninde bir derinlik sunmamakta. Taraflı bir dille eleştirilen bazı bilim insanları dikkat çekici bir şekilde belirtilmişken, diğer görüşlerin neden daha az öne çıktığı sorgulanmıyor. Bu durum, haberde bir taraflılık hissiyatı oluşturuyor.
Bu Makale Hakkında Önemli Sorular
