Doların Geleceği: Morgan Stanley ve JPMorgan Tahminleri
Morgan Stanley’in yatırım uzmanları, doların önümüzdeki yılın ortalarına dek, Covid-19 pandemisi sırasında görülen seviyelere gerileyeceğini öne sürdü. Analizde, doların gelecekteki değeri üzerinde faiz indirimleri ve yavaşlayan ekonomik büyümenin etkili olacağı vurgulandı.
Stratejistler Matthew Hornbach önderliğindeki ekip, 31 Mayıs tarihli raporlarında, ABD Doları Endeksi'nin önümüzdeki yıl bu zamanlarda yaklaşık %9 düşerek 91 seviyesine gerileyeceğini öngördü. Stratejistlerin açıklamalarına göre, “İki yıl boyunca dalgalı seyreden faiz oranları ve döviz piyasalarındaki belirsizlik, ABD dolarını zayıflatacak önemli bir eğilim oluşturuyor,” ifadesi dikkat çekti.
Bu noktada, Morgan Stanley, ABD Başkanı Donald Trump’ın küresel ticareti olumsuz etkileyen politikaları ışığında, doların değer kaybedeceğini öngören bankalar arasına katılıyor. JPMorgan Chase & Co. tarafından yönetilen stratejistler de önceki hafta, dolara yönelik olumsuz görüşlerini sürdürdüklerini açıklayarak, yatırımcıların yen, euro ve Avustralya dolarına yönelmeleri gerektiğini belirtti. Dolar endeksi, Şubat ayındaki zirve değerinden bu yana %10 oranında bir kayıpla karşı karşıya kalmış durumda.
Morgan Stanley yetkilileri, ayrıca, 10 yıllık tahvil getirilerinin yıl sonuna kadar %4 seviyesine ulaşmasını beklediklerini ifade ederken, Fed’in 175 baz puanlık bir faiz indirimi yaparak, bu getirilerin daha düşük seviyelere çekileceğini öngörüyor.
Financial Times’ın haberine göre, ABD devlet tahvili getirileri ile dolar arasındaki ilişki, yatırımcıların Trump’ın değişken politikalarına yanıt olarak Amerikan varlıklarına temkinli yaklaşmaları nedeniyle bozuldu. Devlet borçlanma maliyetleri ile para biriminin değerinin son yıllarda uyumlu hareket etme eğilimi gösterdiği, yüksek getirilerin genellikle güçlü bir ekonomiyi işaret ettiği ifade ediliyor.
Doların değer kaybı, aslında uzun vadede ilginç sonuçlar doğurabilecek bir olgu. Trump’ın açıkladığı “kurtuluş günü” tarifeleri sonrasında, 10 yıllık getirilerde artış gözlemlenirken, dolar da %4,7 oranında düşüş yaşadı. Korelasyon, bu ay itibarıyla son üç yılın en düşük seviyelerine geriledi.
UBS G10 FX stratejisi başkanı Shahab Jalinoos’a göre, tipik şartlarda yüksek getiriler, ABD ekonomisinin performansını gösterir ve bu durum yabancı sermaye girişini artırır. Ancak mevcut durumda, mali kaygılar ve belirsizlikler nedeniyle, getiriler yükselirken doların zayıflaması çok da alışılmadık bir durumu temsil etmiyor.
Ayrıca, Citadel Securities’in küresel kur işlemleri başkanı Michael de Pass, “ABD dolarının gücü, hukukun üstünlüğü, merkez bankasının bağımsızlığı ve öngörülebilir politikalar gibi unsurlardan kaynaklanıyor. Ancak son üç aylık dönem, piyasalarda bu unsurların tartışmaya açılmasına neden oldu. Şu an en büyük endişe, doların kurumsal güvenilirliğinden uzaklaşıp uzaklaşmadığımızdır,” dedi.
Özetle, dolar değer kaybetmeye devam ederken, piyasalarda belirsizlik ve ekonomik koşulların nasıl şekilleneceği merakla takip ediliyor.
Tarafsızlık Analizi
Bu Makale Hakkında Önemli Sorular
