Ev Hanımları İçin Kolaylaştırılmış Emeklilik Şartları ve Devlet Destekleri Geliyor

Son günlerde tartışılan ev hanımları için kolaylaştırılmış emeklilik sisteminin detayları gün yüzüne çıktı. Ekonomi Gazetecisi Faruk Erdem’in yazdığına göre, 18 yaşını doldurmuş ve Türkiye sınırlarında ikamet eden tüm ev hanımları, sistemden yararlanabilecek. Daha önce sigortalı olan veya olmayan her kadın için geçerli olacak bu yeni düzenleme, ev hanımlarının hem emeklilik hem de sağlık hizmetlerinden faydalanmasını sağlayacak. İsteğe bağlı Bağ-Kur sigortası kapsamında sigortalı olacak ev hanımları, her ay prim ödeyerek sosyal güvencelerine kavuşacaklar. 2025 yılında uygulanması planlanan prim miktarı aylık 8.321 TL 76 kuruş olarak belirlenmişken, bu miktarın yüzde 20’si emeklilik, yüzde 12’si sağlık primi olarak kesilecektir. Devletin, bu sistem için ayrılacak miktarın ise yaklaşık üçte biri olduğu ifade edilmekte, bu da 2.773 TL 92 kuruş civarında bir destek anlamına gelmektedir. 15 yıllık (5.400 gün) prim ödemesi ile emeklilik hakkı doğarken, bu süreçte devletin sağlayacağı toplam destek miktarının 500 bin TL’ye kadar çıkabileceği vurgulanıyor. Ayrıca, çalışan annelere yönelik olarak da ek avantajlar sunulmakta; 4 yıl çalışan annelere 1 yıl ek prim hakkı gibi uygulamalar gündemde. Çok sayıda çocuğa sahip olan anneler için doğum borçlanması konusunda yeni düzenlemeler planlanmakta, böylece sigortalı olmadan önce dünyaya gelen çocuklar için borçlanma imkanı da sağlanacaktır. Bu noktada, doğum borçlanması ile annelerin emeklilik sürelerinin kısaltılması, Aile Yılı olarak ilan edilen 2025’in önümüzdeki yıllarda aile dostu sosyal politikaların gelişimine olanak tanıyacağına işaret ediyor. Bu yeni düzenlemenin ev hanımları ve anneler için büyük bir fırsat sunacağı kesin. Özellikle çalışmayan kadınlar, bu sistemle emeklilik hakkına kavuşarak ekonomik bağımsızlıklarını elde edebilecekler. Ancak, uygulamanın nasıl işlediği ve devlet desteklerinin zamanla nasıl şekilleneceği merak konusu. Bu sistemin etkili bir şekilde uygulanması, kadınların iş gücüne katılımını artırabilir ve sosyal güvenlik sistemine olumlu katkılar sağlayabilir. Ancak dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta ise, kadınların mevcut sosyal güvencelerinin ihtiyaçları kadar karşılık bulup bulamayacağıdır.