Gazze'deki insani kriz derinleşiyor
Gazze, son dönemde yaşadığı insani krizle birlikte atık yönetimi alanında da ciddi sorunlarla karşı karşıya. Gazze Belediyesi, şehirde biriken çeyrek milyon tonluk atığın, halk sağlığını tehdit eden ciddi sağlık sorunlarına neden olduğunu vurguladı. Açıklamalara göre, biriken atıklar hastalıkların yayılmasına, zararlı haşerelerin ve kemirgenlerin artmasına yol açıyor.
Belediye, atıkları geçici depolama alanlarında toplama ve ana caddeleri temizleme konusunda büyük çaba harcadığını ifade etti. Ancak, atık toplama araçlarının yetersizliği ve yakıt sıkıntısı, çalışmalarını olumsuz etkiliyor. Bunun yanında, İsrail'in belediye ekiplerinin atıkları şehir dışındaki Juhar ed-Dik bölgesine taşımasını engellemesi durumu daha da zor bir hale getiriyor.
Belediye yetkilileri, mevcut araç ve ekipman eksikliklerinin yanı sıra, İsrail'in uyguladığı ablukanın atık yönetimi krizini daha da büyüttüğünü belirtti. Ayrıca, İsrail'in devam eden hava ve kara saldırıları, Gazze'deki altyapıyı tahrip ederek yüksek sayıda can kaybına yol açtı.
Mevcut durum, zararlı haşerelerin özellikle çocuklar ve yaşlılar için oluşturduğu tehdit açısından endişe verici. Halk, uluslararası topluma acil çözüm bulması için çağrıda bulunuyor. Gazze'deki insani durum sadece atık yönetimi krizine odaklanmakla kalmıyor; aynı zamanda temel ihtiyaçlara erişim açısından da kritik bir noktada. Şehrin altyapısının onarılması ve atık krizinin çözülmesi için uluslararası desteğe ihtiyaç duyuluyor.
Kültürel Mirasın Tahribi
Gazze, sadece insani krizle değil, aynı zamanda kültürel mirasın yok edilmesiyle de boğuşuyor. Bu sırada, Gazze’deki savaşlar kültürel hafızaya da zarar vermektedir. Tarihi eserler, camiler ve diğer ibadet yerleri büyük hasar görmekte, bu durum ise kültürel kimliğin kaybolmasına zemin hazırlamaktadır.
Son iki ayda yaşanan saldırılarda, en az 35 bin 857 Filistinli hayatını kaybetti, bu sayı içinde 15 bin 239'u çocuk ve 10 bin 93'ü kadın. Gazze’deki tarihi eserler arasında yer alan 1400 yıllık Büyük Ömeri Camii de saldırılar sonucu büyük hasar gördü. Bu cami, İslam kültür mirasının önemli sembollerinden biri olarak biliniyor.
UNESCO tarafından korunması gereken birçok tarihi yapı da saldırılardan nasibini aldı. Özellikle Gazze Limanı ve Anthedon Limanı gibi tarihi alanlar büyük zarar gördü. Gazze Belediyesi ve ilgili kurumlar, uluslararası topluma bu tahribatların stoplanması ve kültürel mirasın korunması için acil çağrılarda bulunuyor.
Osmanlı tarihçisi Dr. Yakub Ahmed, bu kültürel silmenin, Filistinlileri tarihi ve kültürel köklerinden koparmayı hedefleyen bir amaçla yapıldığını belirtiyor ve ‘kültürel soykırım’ ifadesini kullanıyor. Bu bağlamda, Filistin tarihinin yok edilmesine yönelik çabaların durdurulması için küresel bir bilinç oluşturulması gerektiği vurgulanıyor.
Son olarak, Gazze Mahkemesi tarafından yapılan açıklamada, BM Genel Kurulu'nun onayladığı şekilde Filistin halkının her türlü mücadele hakkının teyit edildiği bildirildi. Mahkeme, Gazze'deki insan hakları ihlalleri ve savaş suçlarının araştırılması amacıyla bir araya gelerek önemli bir adım atmış durumda.
Tarafsızlık Analizi
Bu Makale Hakkında Önemli Sorular
