İsrail ordusu, Gazze’nin güneyindeki Morag Koridoru'nda ve kuzeydeki Netzarim Koridoru'nda toplam 4 yardım dağıtım merkezi kurdu. Fakat bu merkezler, açlıkla mücadele eden Filistinlilerin hayatlarının son bulduğu noktalar haline geldi. Üç aydır süregelen sıkı abluka nedeniyle gıda bulmakta zorlanan Filistinliler, un ve gıda kolisi almak için uzun mesafeler kat etmeye çalışırken, İsrail ordusunun saldırılarına maruz kalmaktalar.
Ambulansların ulaşamadığı bu bölgelerde yaralılar, geleneksel 'tuk-tuk' veya at arabası gibi araçlarla hastanelere taşınıyor. Gazze hükümetinin medya ofisinden yapılan açıklamada, 27 Mayıs'tan bu yana onlarca kişinin hayatını kaybettiği ve yüzlerce yaralı olduğu, saldırıların insani yardımın gıda dağıtım noktalarında gerçekleştiği ifade edildi.
Saldırılardan kalan izleri anlatan Filistinlilerden Yezen Muslih, yaşadığı dehşeti anlatarak, babasının kendilerine güvenli bir yer sözü verdiğini ancak oranın bir hedef haline geldiğini belirtti. Kurşunların kardeşinin karnına saplandığı anı gözleri dolarak anlatıyor. Oğullarının yaralanması sonrası Baba İhab Muslih, “Açlığımız için oraya gittik ama bir şey alamadan geri döndük. Oğlum ağır yaralı,” diyor.
Benzer bir deneyim yaşayan Halid el-Lahham da gıda almak için gittiği noktada açılan ateşte yaralandığını, sırf yemek arayışında olduklarını vurguluyor. “Açlıktan ölmek istemedik ama hayatta kalmak için savaş vermek zorundaydık,” diyor.
Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer uluslararası kuruluşlar ise yaşananları “insani felaket” ve “bilinçli aç bırakma politikası” olarak nitelendiriyor. BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi, Gazze’de 2.1 milyon insanın açlık sınırının altında yaşadığını belirtiyor. Yardım geçişlerinin İsrail’in kısıtlamaları nedeniyle ya engellendiği ya da gecikmelere uğradığı ifade ediliyor. Son raporlar, Gazze’de çocukların ciddi beslenme yetersizliği riski altında olduğunu ve annelerin sağlıklarının da tehdit altında olduğunu ortaya koyuyor.
Ayrıca, gazetecilerin bölgeye erişiminin engellendiği ve uluslararası toplumun kayıtsızlığı altında yaşanan dramın derinleştiği kaydediliyor. Yardım tırlarının hedef alınması, insani yardımların ulaştırılmasında büyük engeller oluşturuyor. İsrail maliye ve ulusal güvenlik bakanları, gıda ve ilaç yardımlarının engellenmesi gerektiğini savunarak, Filistinlilerin insani ihtiyaçlarına karşı kayıtsız bir tutum sergiliyor.
Bu durum, uluslararası hukuk uzmanları tarafından “toplu cezalandırma” ve “savaş suçu” çerçevesinde değerlendiriliyor. Gazze’de açlık ve yetersizlik, geçmişte farklı trajedileri anımsatırken, bu kez bu olayların tümü dünya gözleri önünde yaşanmakta.
Filistin halkının yaşadığı bu dram, sadece silahlar ve bombalarla değil, açlık ve gıdaya erişim engeli ile de derinleşiyor. Gazze’de işlenen bu insanlık dramı; bombalardan daha sessiz, ama daha öldürücü bir şekilde devam ediyor.
Tarafsızlık Analizi
Bu Makale Hakkında Önemli Sorular
