Genç Kadının Bağırsak Kanseri İle Sınavı: Erken Teşhis Yaşam Kurtarıyor

32 yaşında, sağlıklı yaşamı benimsemiş ve sporun sadece bir hobi değil, yaşam tarzı haline getirmiş genç bir kadın, rutin bir doktor kontrolü sırasında hayatının en karanlık gerçeğiyle yüzleşti: Dördüncü evre bağırsak kanseri. Akciğer embolisi sonrası çocuk sahibi olabilmek için kullandığı kan sulandırıcının değişimi amacıyla gittiği sağlık kontrolünde, doktorunun istemiş olduğu kan testleri adeta hayat kurtardı. Düşük demir seviyesi, kendisini kötü hissetmemesine rağmen dikkat çekici bir durumdu. Kendisinin de farkında olduğu ufak bir detay ise dışkısında zaman zaman kan görmesi oldu. Bu durum, doktorun önerdiği esnek sigmoidoskopi ile kanser teşhisinin kapısını araladı. Genç kadın, sedasyon almadan bu işlemi yaptırdı ve doktorunun yüzündeki ifadeden kötü haberi aldığını belirtmişti. Yapılan tetkikler, vücudunda yıllardır sessizce büyüyen kanserli bir tümörün varlığını açığa çıkardı ve maalesef hastalık karaciğere kadar yayılmıştı. 2019 yılında son kez vücut geliştirme yarışmasına katılırken, güçlü ve sağlıklı görünmesine rağmen bağırsak kanserinin çoğu zaman belirti vermeyen bir hastalık olduğu gerçeği, genç kadının yaşadıklarıyla herkese ders niteliğinde bir uyarı niteliğini taşıyor. Hızla ameliyata alınan genç kadın, kanserli dokuların temizlenmesinin ardından kemoterapi sürecine girdi. Bu süreç, fiziksel olarak zorlayıcı olsa da hayata tutunmak adına gerekliydi. Yıkıcı bir teşhis karşısında, genç kadın tüm sürecin sonunda kendisine şanslı olduğunu ifade ederken, doktorunun titizliğini de özellikle vurguladı. Eğer o testler yapılmasaydı, kanseri çok daha geç fark edebileceğini belirtiyor. Bağırsak kanseri gençler arasında sık konuşulmayan bir hastalık ve genç kadın, yaşıtlarına seslenerek bu konuda daha bilinçli olmaları gerektiğini vurguluyor. Kendisi, yaşadığı bu deneyimi sadece kendi hikayesi olarak görmüyor, aynı zamanda çok sayıda insanın hayatına dokunabilecek bir farkındalık aracı olmasını istiyor. Açıklamalarında, "Vücudunuzu dinleyin. Ben dinledim, fark ettim ve bugün hâlâ buradayım" diyor. Bu, ertelemeden yapılan kontrollerin ne denli hayat kurtarıcı olabileceğini bizlere hatırlatıyor. Sağlıklı görünmenin, tamamen sağlıklı olduğunuz anlamına gelmeyeceğini unutmamak gerekiyor. Haberin ardında yatan gerçek, erken teşhisin hayat kurtardığıdır ve genç kadının hikayesi, benzer durumdaki bireylere ilham olabilecek nitelikte. Herkes, sağlık durumunu ciddiye almalı ve belirtileri göz ardı etmemelidir. Özellikle genç bireylerde görülen, dışarıdan sağlıklı görünen ancak içsel sorunlar barındıran hastalıklar, toplumda daha fazla farkındalık oluşturarak bilinçlendirilmelidir.