Geçtiğimiz ocak ayında ikinci başkanlık dönemine başlayan Donald Trump göreve başlar başlamaz birçok konuda köklü değişikliklere gitti.

Donald Trump'ın ikinci başkanlık dönemine başlamasıyla birlikte, hem iç hem de dış politikada köklü değişiklikler gündeme geldi. Özellikle gümrük tarifeleri konusunda yaptığı ani manevralar, ekonomik dengeleri sarstı. Trump'ın açıklamaları, S&P 500 endeksi üzerinde de derin etkiler yarattı; tarifelerin açıklandığı gün endeks %15 değer kaybetti. Bu durum, Trump yönetiminin verdiği kararların ticaret işleyişi üzerindeki etkisini gözler önüne seriyor. Trump, özellikle Çin'e yönelik ağır vergiler belirleyerek, ticaret politikalarını belirli bir şekilde şekillendirdi. Diğer taraftan, Türkiye’ye karşı takip edilen daha düşük vergi oranıyla, taktiksel bir yaklaşım sergilemekteydi. Bu kaygılar, sadece ekonomik değil, aynı zamanda uluslararası ilişkileri de etkileyen bir durum yaratıyor. Ülkeler arasında ticari savaşlar ve rekabetin artması, gelişen küresel dinamiklerde yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyor. Trump, vergilerin bir kısmının ertelendiğini açıklamasının ardından hisse senedi piyasasının toparlanmasına yardımcı oldu. Ancak, bunun kısa vadeli bir çözüm olup olmadığını zamanla göreceğiz. Pazartesi günü yapılacak olan ticaret anlaşmaları ve görüşmeler, ABD'nin uluslararası ticarette izlediği stratejinin belirleyici unsurları olacak. İngiltere ile yapılacak anlaşmanın, iki ülke arasındaki ilişkilerde uzun vadeli sonuçlar doğurması bekleniyor. Trump bu durumu 'büyük ve saygın bir ülke' olarak tanımladığı Birleşik Krallık ile kurmayı istediği ticari bağların güçlenmesi açısından önemli görüyor.İngiliz hükümeti, ABD için vazgeçilmez bir müttefik olduğunu ve müzakerelerin hızla ilerlediğini belirtiyor. İngiliz çelik ve otomotiv endüstrileri üzerindeki gümrük vergilerinin düşürülmesi, Trump yönetiminin öncelikli hedeflerinden biri. Sonuç olarak, ABD’nin dış ticaret politikalarında dönüşüme neden olan bu süreç, dünya ekonomisinin geleceği üzerinde belirleyici bir etkiye sahip olabilir. Yapılacak görüşmelerin nasıl sonuçlanacağı ve piyasalara yansımasının ne olacağı, ekonomistler ve analistler açısından büyük bir merak konusu. Trump’ın liderliğindeki ABD yönetiminin bu denklemi nasıl yöneteceği, önümüzdeki günlerde daha net bir şekilde ortaya çıkacaktır.