Obezite Tedavisi İçin Tartışmalı Kullanım
İtalya’dan Yunanistan’a, Portekiz’den Almanya’ya kadar GLP-1 ilaçlarının kilo kaybı için endikasyon dışı kullanımı, Avrupa’da hızla büyüyen özel bir pazar yaratırken, aynı zamanda ciddi bir halk sağlığı ikilemini de beraberinde getiriyor.
Sadece birkaç yıl içinde Avrupa, GLP-1 reseptör agonistleri olarak bilinen bu ilaç sınıfına dair algıda ve kullanım biçiminde eşi benzeri görülmemiş bir dönüşüm yaşadı. Başlangıçta tip 2 diyabeti tedavi etmek için geliştirilen enjekte edilebilir ilaçlar, şimdi sosyal medyanın etkisi ve yasal boşluklar tarafından yönlendirilen milyarlarca avroluk kilo verme endüstrisinin merkezine yerleşti.
Yükselen Talep ve Ekonomik Etkileri
Yeni bir "kilo verme histerisi" olarak adlandırılan bu trend, Amerika Birleşik Devletleri'nde yüksek fiyatlarla başlamış olsa da, Avrupa'da da hızla yayılıyor. İtalya, 2024 yılında GLP-1 ilaçlarına olan talebin patladığı bir ülke oldu. Obezite karşıtı küresel ilaç harcamaları, 2020 yılına kıyasla on kattan fazla artış göstererek 26 milyar euroya ulaştı. Pharma Data Factory'nın verilerine göre, İtalya'daki GLP-1 agonistlerine yönelik özel harcamalar 2023'te 52 milyon euro iken, bu rakam 2024'te 115 milyon euroyu aştı.
Bu artışa elbette ki yalnızca tıbbi gereksinim duyan bireyler değil, aynı zamanda "plaj vücudu" hedefleyen birçok sağlıklı birey de katkıda bulunmakta. Ancak bu ilaçların bu şekilde kullanımı İtalya’nın ulusal sağlık sistemi tarafından karşılanmıyor ki bu da harcamaların büyük bir kısmının hastaların kendi cebinden çıkması anlamına geliyor.
Politik Dönüşümler ve Erişim Sorunları
Ülkede obeziteyi kronik bir hastalık olarak tanıyan yeni 741 sayılı yasa, GLP-1 ilaçlarının gelecekte LEA (Temel Bakım Düzeyleri) kapsamında geri ödenmesini mümkün kılabilir. Ancak şu aşamada bu ilaçlara erişim oldukça sınırlı; reçete yazma yetkisi genellikle uzman hekimlere aittir ve yalnızca belirli sağlık sorunları olan hastalar için geçerli olabilmektedir.
Yunanistan’da da benzer bir tablo gözlemleniyor. 2024 yılı itibarıyla obezite ilaçlarına yapılan harcama yüzde 82,5 artarak 93 milyon euroya ulaştı. Ancak ülkede, hayati tehlike oluşturan durumlar dışında bu ilaçların reçetesi yasak. Doktorlar, hastalarda diyabet tanısını resmi olarak kanıtlamak zorundadır; bu durum, yasal kullanımın neredeyse imkansız hale gelmesine yol açmaktadır.
Diğer Ülkelerdeki Gelişmeler
Portekiz’de GLP-1 ilaçlarına olan ilgi hızla artıyor. Yanı sıra, İspanya’daki zayıflama ilacı pazarı 2023'te 293 milyon euro iken, 2024’te yüzde 65'lik bir artışla 484 milyon euroya ulaşması bekleniyor. Ancak hala ülkede bu ilaçlar, sadece uzman doktorlar tarafından yazılmakta ve geri ödemeye tabi olmamakta.
Almanya’da ise Wegovy ve Mounjaro ilaçlarına olan talep hızla artmakta, ancak bu ilaçların geri ödeme kapsamı sınırlı. Yalnızca ciddi kardiyovasküler risk taşıyan obezite vakalarında bu ilaçlar geri ödemeye uygun hale getirildi. Buna karşın, GLP-1 ilaçlarının satışlarının 2030 yılına kadar 700 milyon euroyu geçmesi bekleniyor.
Sonuç: Gölge Pazar ve Toplumsal Etkiler
Avrupa genelindeki kamu sağlık sistemleri, artan kilo kaybı taleplerine yanıt verme konusunda zorluklar yaşıyor. Obezite, hala birçok devletin gözünde kontrol altına alınması gereken bir sorun olarak görülse de, düzenleyici çerçeveler ve geri ödeme politikaları bunun gerisinde kalmakta. Resmi tanısı olmayan bireylerin cepten ödeme yaparak bu ilaçlara erişmesi, hızla büyüyen bir gölge pazar oluşturuyor; bu durum, sağlık politikalarının yeniden değerlendirilmeye ihtiyacı olduğunu ortaya koyuyor.
Özetle, GLP-1 ilaçlarının kilo verme amaçlı kullanılmasının artışı, Avrupa’da hem ekonomik hem de sağlık alanında derin etkiler yaratmakta ve bu durum, sağlık sistemleri üzerinde birtakım baskılar doğurmakta.
Tarafsızlık Analizi
Bu Makale Hakkında Önemli Sorular
