İş dünyasından isimlerin de artık açık açık itiraz ettiği ekonomi programı, 2 yıldır halkın fedakarlığı ile toplanan rezervin İmamoğlu operasyonu nedeniyle satılmasıyla sonuçlandı. İş Dünyası ❘ 27 Nisan 2025 Son dönemlerde Türkiye ekonomisi çok tartışmalı bir süreçten geçiyor. 19 Mart tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve beraberindeki birçok kişi gözaltına alındı. Bu olay, sadece siyasi bir gelişme değil, aynı zamanda ekonomik dengeleri derinden sarsan bir operasyon olarak yorumlanıyor. Merkez Bankası, döviz rezervlerini korumak adına piyasalara büyük miktarda müdahale etmiş durumda. Olayların ardından Merkez Bankası'nın rezerv kayıpları 52,5 milyar doları bulmuş durumda. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, bu süreçte Türkiye'nin toplam kaybının 143 milyar doları aştığını belirtiyor. Bu kayıpların kaynağı dolardaki artışın dış borca, faizlerin yükselmesine, şirket değer kaybına ve Hazine'ye olan etkileri olarak sıralanıyor. 19 Mart’tan bu yana, bireysel ihtiyaç ve ticari kredi faizleri yüzde 60-70 seviyelerine fırladı. Bu da Türkiye genelinde ekonomik faaliyetlerin yavaşlamasına, büyümenin gerilemesine, durgunluk ve işsizlik gibi olumsuz sonuçlara neden olacak gibi görünüyor. Diğer taraftan, Merkez Bankası'nın brüt döviz rezervleri 146,8 milyar dolara geriledi. Swap hariç net rezervler ise 20,6 milyar dolara düştü. Altın fiyatlarının artışı, rezerv kaybının etkisini biraz hafifletse de, yine de durumun ciddiyeti devam ediyor. 23 Nisan tarihindeki depremin ardından, planlı önlemlerin yokluğu, İstanbul’un ve Türkiye’nin büyük bir depreme hazırlıksız olduğunu bir kere daha gözler önüne serdi. Bu belirsizlik ortamında, enflasyon beklentileri yükselmeye devam ederken, Hazine ve Maliye Bakanı ile Merkez Bankası'nın açıklamaları yatırımcılar tarafından oldukça sorgulanır hale gelmiş durumda. Ekonomideki bu çalkantılı süreç, sadece sayısal verilerle değil, aynı zamanda toplumsal bir huzursuzluk ile de kendini göstermekte. Siyasi istikrarsızlık ve mali kaygılar bedelini her kesimden vatandaş ödemekte. Herkesin gözlerinin çevrildiği bu gelişmeler, Türkiye’nin ekonomik geleceği açısından oldukça endişe verici bir tablo çiziyor. Tarafsızlık Analizi Tarafsızlık Puanı: 75/100 Tarafsız Taraflı Bu haber 17 farklı kaynaktan analiz edilmiştir. Tarafsızlık Değerlendirmesi: Haber, ekonomik veriler ve siyasi gelişmeler hakkında açık bir eleştirel perspektif sunuyor. Özellikle iktidarın uygulamalarına dair olumsuz bir dil kullanılması, haberin taraflı bir bakış açısıyla ele alındığını gösteriyor. Ayrıca, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın görüşlerine sıkça atıfta bulunulması, haberde belirli bir siyasi görüşün ön plana çıkarıldığını düşündürüyor. Ancak, ekonomik verilerin analizi içinde temel gerçekleri aktardığı için tamamen tarafsız olduğu söylenemez. Bu nedenle taraflılık puanı yüksek olarak değerlendirildi. Bu Makale Hakkında Önemli Sorular Bu konuyla ilgili: