İBB Soruşturmasındaki Dalgalar ve Otoriterleşmenin Derinleşen Süreci

Ali Bayramoğlu: Oyun Devam Ediyor

Ali Bayramoğlu, bu hafta Bugünler programında Türkiye’deki siyasi durumu değerlendirirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın otoriterleşme sürecine dikkat çekiyor. Bayramoğlu, Erdoğan’ın yöntemlerinin rasyonel görünse de toplumda bir karşılık bulmadığını belirtiyor. Gerçekleşen tutuklamalar ve kayyım atamalarıyla toplumun üzerindeki baskının arttığını ifade eden Bayramoğlu, bunun sıradanlaştığını ve toplum tahayyülünü olumsuz yönde etkilediğini vurguluyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Üzerine Soruşturmalar

İBB’ye yönelik yapılan soruşturmalar, 19 Mart’ta başlayan ve zamanla dalgalar halinde artış gösteren operasyonlarla dikkat çekiyor. Bu süreç, özellikle Ergenekon Davası’nın “dalga operasyon” terimini akıllara getiriyor. Kanalize edilen bu operasyonlar, ilk başlarda hedefin muhalefet partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) olduğunu gösteriyor.

Bazı yorumculara göre, söz konusu soruşturmalar, iktidarın ana muhalefet üzerindeki baskısını arttırırken, CHP şehirlerinin de yolsuzluklarla ilişkilendirilmesi için bir kampanya yürütülüyor. Ancak Bayramoğlu, bu durumun, halkın iktidara olan güvenini sarsabileceği ve muhalefeti güçlendirebileceği görüşünde.

Bayramoğlu, Türkiye’de, geçmişte yaşanan silahlı iç savaşlar benzeri bir durumun olmadığını, ancak mevcut mekanizmaların farklı olmadığını belirtmektedir. Operasyonların dalgalar halinde yapılmasının iki ana sebebi: birincisi tasfiye sürecinin hızlandırılması, ikincisi ise CHP’ye yönelik olumsuz bir algı yaratma çabasının artması olarak tanımlanabilir.

Toplumda Oluşan İkilik

Erdoğan’ın liderliğinde ortaya çıkan bu durum, toplumda ciddi bir karşıtlık yaratmış durumda. Bayramoğlu, Erdoğan’a karşı bir muhalefetin keskinleştiğini, bu muhalefetin ilk kez Erdoğan’a oy vermiş kesimlerden de destek bulduğunu ifade ediyor. Ancak, burada önemli bir belirsizlik var; bu iki taraf arasındaki çekişmenin nasıl sonlanacağı.

Erdoğan’ın, otoriterleşme sürecindeki kesin duruşu, toplumda bir güven kaybına sebep olmaktadır. Bayramoğlu, bu sürecin yalnızca siyasi operasyonlarla yürütülemediğine, toplumsal destekle sürdürülmesi gerektiğine de vurgu yapıyor. Bu bağlamda, otoriterleşmenin derinleşerek devam etmesi ya da iktidarın temelinde sarmaşık gibi bir çözülme yaşayacağı iki alternatif sunulmaktadır.

Dış Politika ve Milliyetçilik Duygusu

Bayramoğlu, dış politikada yaşanan gelişmelerin Erdoğan’a bir avantaj sağladığını iddia ediyor. Türkiye’nin bir global güç haline gelmesi, Erdoğan’ın liderliğiyle özdeşleştirilerek daha fazla destek bulmaktadır. Milliyetçilik duygusunun artışı, Erdoğan’a karşı olan muhalefeti geriletebilir ya da göz ardı edebilir. Bu tablo, otoriterleşmenin bazı kesimlerce normalleşmesine yol açabilir.

Siyasi Tepkiler ve Cevaplar

İBB operasyonlarına ilişkin tepkiler, siyasi zihinleri harekete geçirmiş durumda. DEM Parti Eş Genel Başkanları Bakırhan ve Hatimoğulları, gözaltı görüntülerinin tarihi travmaları hatırlattığını savunarak, hukukun siyasallaşmasının büyük bir tehdit olduğunu belirtmişlerdir. Bu tür uygulamaların toplumsal barışa zarar verdiği ifade ediliyor.

Özetle, Bayramoğlu’nun analizleri, bir yandan iktidarın kendini koruma çabalarını, diğer yandan muhalefetin mevcut durumu ve bu durumun toplum üzerindeki etkilerini derinlemesine incelemektedir.