İngiliz Ekonomist Timothy Ash: 'Faiz Artışı Türkiye İçin Özgüven Göstergesidir'

Günümüzde Türkiye için ekonomik istikrarın sağlanması ve döviz kurlarının dengelenmesi büyük bir önem taşıyor. Türk ekonomisi, çeşitli zorluklarla karşı karşıya kalırken, Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz artırma kararının önemli bir adım olduğu ifade ediliyor. Ünlü İngiliz ekonomist Timothy Ash, CNBC-e'de yayınlanan Küresel Görünüm programında bu konuya dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Ash, TCMB'nin faiz artışı kararını analiz ederken, bunun yalnızca döviz rezervleriyle sınırlı olmadığını vurguladı. Ona göre, bu karar Merkez Bankası’nın özgüvenini artıran ve ekonomiye dair olumlu bir sinyal veren bir hamledir. Yüksek faiz oranları, enflasyonla mücadelede, dövizin değer kaybını engellemeye yönelik önemli bir strateji olarak değerlendiriliyor. Ash, 'Düşük petrol fiyatları Türkiye’ye kesinlikle yardımcı olacak' derken, turizm sezonunun girişini de unutmamak gerektiğinin altını çizdi. Ancak Ash, Türkiye’nin ekonomik geleceği konusunda daha karamsar bir tablo çizerken, küresel ekonominin gümrük vergileri nedeniyle yavaşlayacağını öngördü. Bu durumun Türk ekonomisini zorlayacağını ve cari açığı artıracağını düşündüğünü ifade etti. Fakat, döviz kurlarının istikrarı için Türkiye’nin dışarıdan bir dengeleme mekanizması bulabileceğini belirtti. Doların küresel rezerv para statüsü konusundaki şüpheler arttıkça, Türkiye’nin ve diğer ülkelerin hukuk ve reformlarla küresel ekonomik düzende kendilerini konumlandırma fırsatlarındayla ilgili vurgular yaptığı dikkat çekiyor. Ash, Türkiye’nin yüksek fiyatlarının yabancı yatırımcılar için çekici hale gelebileceğini belirtirken, hukuk ve insan hakları konularında endişelerin var olduğuna da işaret etti. Sonuç olarak, Ash, istikrarın sağlanması için hukukun üstünlüğüne dair kaygıların aşılması gerektiğini vurgulayarak, Türkiye’nin gelecekteki ekonomik konumuna dair umut verici bir senaryo çizmeye çalıştı. Bu bağlamda, Ash’ın Türk ekonomisinin yavaşlayacağına dair öngörüsü, Türkiye’nin iç dinamikleri ve küresel piyasalardaki değişimlerle ilgili geniş bir analiz içeriyor. Ekonomik araştırmalar, Merkez Bankası’nın bağımsızlığı, faiz politikaları ve adalet sisteminin etkinliği gibi unsurların, ekonominin genel sağlığı üzerinde doğrudan etkisi olduğunu göstermektedir. Türk ekonomisinin karşılaştığı zorluklar karşısında, reformların hızlandırılması gerektiği aşikar. Hem iç hem de dış politikadaki gelişmelerin bu süreçte kritik rol oynayacağına inanıyorum. Sonuç olarak, Türkiye’nin ekonomik istikrarını sağlamak için hem yerel dinamiklerin güçlendirilmesi hem de uluslararası pazarlarla ilişkilerin dikkatle yürütülmesi gerekmektedir.