İran, ABD ile Umman’da planlanan teknik görüşmeleri erteledi

İran, ABD ile Umman’da gerçekleştirilmesi planlanan uzmanlar düzeyindeki teknik görüşmelerin 26 Nisan’a ertelendiğini açıkladı. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, ertelemenin Umman’ın önerisi ve her iki ülke heyetlerinin mutabakatıyla gerçekleştiğini belirtti. Bu erteleme, İran ve ABD arasındaki müzakerelerin önemi göz önünde bulundurulduğunda dikkat çekici bir gelişme olarak yorumlanıyor. İran ve ABD arasındaki dolaylı görüşmeler, 2018 yılında ABD’nin nükleer anlaşmadan tek taraflı olarak çekilmesinin ardından hız kazandı. Bu süreçte ABD Başkanı Donald Trump, geçen ay İran lideri Hamaney’e doğrudan nükleer müzakere çağrısında bulunan bir mektup gönderdi. İran, bu mektuba Umman aracılığıyla yanıt vermişti. İki taraf, 12 Nisan’da Umman’da ve 19 Nisan’da Roma’da yapılan müzakerelerde ilerleme sağlandığını ifade etti. İran Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Pezeşkiyan, ABD ile müzakerelerdeki çerçeve konusunda net bir duruş sergileyerek, "ABD ile müzakerelerde belirlenen çerçevede ve ulusal çıkarlarımızı koruyarak bir anlaşmaya varmaya hazırız ancak onlar bizimle eşit konumda müzakere etmek istemezlerse yolumuza devam ederiz" dedi. Bu ifade, İran’ın müzakere süreçlerinde bağımsızlık ve eşitlik arzusunu güçlendiriyor. Not edilen bir diğer önemli point ise, İran’ın müxazalar sırasında hiç bir zaman ne iyimser olduklarını ne de karamsar olduklarını ifade etmemeleri. Böylece İran’ın müzakerelere yaklaşımında pragmatik bir zeminde hareket edeceğini söylemek mümkün. Bu bağlamda, Onların "Biz kavga etmek için burada değiliz, fakat zorbalığı da kabul etmiyoruz" açıklaması, müzakerelerin geleceğine dair önemli bir politika sinyali veriyor. Erteleme sonrası, müzakerelerin nasıl şekilleneceği büyük bir merak konusu haline geldi. Tarafların Umman’ı aracılıkta seçmesi, bölgedeki diplomatik dinamiklerin önemini bir kez daha ortaya koydu. Umman, her iki tarafla da iyi ilişkileri olan bir ülke olarak önemli bir arabulucu konumunda. Sonuç itibarıyla, İran ve ABD arasındaki müzakerelerin geleceği hâlâ belirsizlikler içeriyor. Ertelenen görüşmeler, iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişimine dair belirsizliği artırmakla birlikte, müzakerelerin yeniden başlaması için bir fırsat yaratma potansiyelini de taşıyor. Zira, her iki tarafın da müzakere sürecine olan yaklaşımları ve kararlılıkları, bölgedeki barış ve istikrar için kritik bir öneme sahip. Bütün bu gelişmeler ışığında, Iran ve ABD’nin yürütmüş oldukları diplomatik süreçlerin, küresel güvenlik ortamında yaratmış olduğu etkiler göz ardı edilemez. Gelecek günlerde yapılacak açıklamalar ve alınacak kararlar, hem bölgesel dinamikler hem de uluslararası ilişkiler açısından büyük önem taşıyacaktır.