İran Dışişleri Bakanı Erakçi'nin Konferansı İptal Edildi

İran Dışişleri Bakanı Mohammad Javad Zarif'in yerine görevlendirilen Erakçi’nin, New Jersey’de bulunan Carnegie Vakfı’nda "Uluslararası Nükleer Politika" üzerine yapması planlanan konuşma iptal edildi. Konferansın iptali, etkinliğin duyurulmasından sonra hızla şekillenen İsrail lobisine bağlı grupların kampanyası sonucu gerçekleşti. Bu durum, İran ve Carnegie Vakfı arasında karşılıklı suçlamalara neden oldu. Her iki taraf, programın iptali konusunda suçlamalarda bulundu ve bu, uluslararası diplomasi sahnesinde dikkat çeken bir gelişme oldu. Erakçi, sosyal medya üzerinden konferansta yapacağı konuşmanın metnini paylaştı. Bu metinde, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ile olası bir ekonomik anlaşma üzerine vurgu yaptı. Erakçi, ABD ile bilimsel ve ekonomik işbirliğinin asla engellenmemesi gerektiğini belirtirken, önceki ABD yönetimlerinin, çoğunlukla belirli etki gruplarının etkisi altında hareket ettiğini ifade etti. Bu bağlamda, Amerikan şirketlerinin İran'ın trilyon dolarlık fırsatından yararlanamamasını eleştirdi. Erakçi ayrıca, İran'ın mevcut nükleer projeleri ile gelecekte inşa etmeyi planladığı reaktörlerin ekonomik potansiyelini vurgulayarak, ABD ile nükleer alanda yapılacak olası ticaretin her iki taraf için de yararlı olabileceğini savundu. İran, mevcut yaptırımların kaldırılması karşılığında ABD ile yeni bir nükleer anlaşmaya hazır olduklarını duyurarak, böyle bir anlaşmanın Amerikalı şirketler için önemli ekonomik fırsatlar sunacağını yineledi. Bu olayların ardından, İran, ABD ile dolaylı müzakerelerin 26 Nisan tarihinde yapılacağını bildirdi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bekayi, Umman’ın önerisiyle yapılan bu ertelemenin, her iki taraf arasındaki ilişkilerin ve dolaylı görüşmelerin devam ettiğini gösterdiği gerekçesiyle yapıldığını açıkladı. Erakçi'nin bu açıklamaları ve sürecin seyrinin nasıl devam edeceği, uluslararası ilişkiler açısından önemli bir gelişim göstergesi olarak değerlendirilmektedir. Gelişmeler, ABD ve İran arasındaki gergin ilişkilerin nasıl evrileceği konusunda belirsizlikler barındırmaktadır. Her iki tarafın da müzakerelerde belirli bir ilerleme kaydettiklerini belirtmesi, uluslararası toplumu umutlandırırken, sürecin geleceği hakkında pek çok soru işareti de bırakmaktadır. İranlı yetkililerin müzakerelerde ABD'nin eşit konumda görüşme yapma istekliliği yerine getirilmezse, müzakerelerin son bulabileceğine dair açıklamaları, sürecin kırılgan yapısını gözler önüne seriyor. Sonuç olarak, İran'ın nükleer programı etrafında devam eden bu dinamikler, bölgesel dengeleri de etkilemesi bakımından önemlidir. Her iki ülkenin müdahale edip edemeyeceği, diplomasi sürecinin gelişimi ile doğrudan ilişkilidir.