İran, İsrail Dış İstihbarat Servisi MOSSAD'a Casusluk Yapan Muhsin Lengerneşin'i İdam Etti

İran', İsrail'in dış istihbarat servisi MOSSAD için casusluk yaptığı gerekçesiyle İran vatandaşı Muhsin Lengerneşin'in idam edildiğini duyurdu. İran Yargı Erki tarafından yapılan resmi açıklamada, Lengerneşin'in 'yeryüzünde bozgunculuk' ve 'devlete karşı savaş açmak' suçlarından yargılandığı ve cezasının sabah saatlerinde infaz edildiği belirtildi. Lengerneşin'in Ekim 2020'de MOSSAD'a katıldığı ve çeşitli eğitimlerden geçtikten sonra Aralık 2020'de ilk görevine başladığı ifade ediliyor. Suikasta yardım ettiği ve MOSSAD için birçok operasyonel faaliyette bulunduğu iddialarıyla yargılandığı süreçte, iki yıl boyunca MOSSAD personeliyle yoğun bir iletişim içinde olduğu ve İran içinde birçok casusluk görevi üstlendiği öne sürülüyor. Lengerneşin'in, İran Savunma Bakanlığı'na bağlı sanayi tesislerine yönelik saldırılara destek vermektan sahada bulunma sürecinde lojistik ve teknik destek sağlamakla suçlandığı, ayrıca kritik bilgi aktarımı yaptığı, güvenli iletişim yöntemleri kurduğuna dair iddialar var. İddialar arasında, hedeflerin görüntülenmesi, güvenli evler kiralanması ve muhalefet liderleri hakkında bilgi toplamak da bulunuyor. Lengerneşin'in MOSSAD'la iletişimini 'Kırmızı Windows' adlı özel bir güvenli sistem üzerinden sağladığı, Gürcistan ve Nepal gibi ülkelerde MOSSAD ajanslarıyla yüz yüze görüşmeler gerçekleştirdiği de belirtiliyor. Bu tür idamlar, ülkelerin iç güvenlik stratejilerinin bir parçası olarak sıkça gündeme geliyor. İran, özellikle MOSSAD gibi düşman unsurlara karşı sert bir duruş sergileyerek, içindeki muhalif unsurlarla mücadele ediyor. Ancak bu tür infazların insan hakları açısından tartışmalı olduğu ve uluslararası toplumda olumsuz bir tepki yaratabileceği de göz önünde bulundurulmalı. Görünen o ki, bu olay İran yönetimi için bir mesaj niteliği taşıyor: iç ve dış düşmanlarına karşı kararlılık gösterme niyeti. Son olarak, Lengerneşin'in idamı, MOSSAD'a karşı yürütülen casusluk savaşının bir parçası olarak değerlendirilebilir. İran'ın öne çıkan bu stratejisi, kıyasla diğer ülkelerin casusluk faaliyetleriyle mücadelesinde nasıl bir yol izleyeceğine dair önemli bir örnek teşkil ediyor. Ancak insan hakları açısından bu durumun nasıl değerlendirileceği ve uluslararası hukuka ne derece uygun olduğu önemli bir tartışma konusudur.