İsrail Hükümeti Batı Şeria'da 22 Yeni Yerleşim Birimi Kurma Kararını Duyurdu

İsrail Hükümeti Batı Şeria'da 22 Yeni Yerleşim Birimi Kurma Kararını Duyurdu

İsrail hükümeti, Batı Şeria'da 22 yeni Yahudi yerleşim birimi inşa edeceğini açıkladı. Bu karar, Birleşmiş Milletler ve insan hakları kuruluşlarının, İsrail'in yerleşim politikalarının uluslararası hukuk açısından yasa dışı olduğu yönündeki uyarılarının devam ettiği bir dönemde alındı. Yapılan açıklama, Filistin-İsrail barış sürecinin önündeki en büyük engellerden birini oluşturuyor.

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ile yerleşim birimlerinden sorumlu Savunma Bakanı Israel Katz tarafından duyurulan plana göre, yeni yerleşimlerin dördü Ürdün sınırına yakın bir doğu bölgesinde inşa edilecek. Yetkililer, bu adımın İsrail'in doğu sınırlarının güvenliğini güçlendirmeyi ve stratejik kontrolünü sağlama hedefini taşıdığını belirtiyor.

Maliye Bakanı Smotrich, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, "Batı Şeria'da (Yehuda ve Samiriye) 22 yeni yerleşim yeri kurma yönünde tarihi bir karar aldık. Bu toprakları fethetmiyoruz, atalarımızın mirasına sahip çıkıyoruz" ifadelerini kullandı.

Buna karşılık, insan hakları örgütleri karara sert tepki gösterdi. İsrail merkezli Peace Now sivil toplum kuruluşu, hükümetin gerçek niyetini işgal altındaki toprakların ilhakı ve yerleşim faaliyetlerinin hızlandırılması olarak değerlendirdi. Bu hamlenin işgali derinleştirdiği uyarısı yapıldı.

İsrail Savunma Bakanı Katz, yerleşimlerin "bölgenin çehresini değiştireceğini" ve gelecekteki yerleşim politikalarının yönünü belirleyeceğini dile getirdi. Başbakan Binyamin Netanyahu'nun partisi Likud, bu kararı "yüzyılın kararı" olarak nitelendirdi.

İsrail, 1967 yılındaki Altı Gün Savaşı'ndan bu yana Batı Şeria'yı işgal altında tutmakta, ancak Birleşmiş Milletler ve uluslararası toplum bu bölgelerdeki yerleşim faaliyetlerini yasa dışı kabul etmekte. Yeni karar, Fransa ve Suudi Arabistan'ın öncülüğünde düzenlenecek Birleşmiş Milletler konferansından önce alındı ve bu durum bölgedeki barış müzakereleri açısından olumsuz bir etki yaratacağı düşünülüyor.

Yerleşimlerin kurulacağı alanlara ilişkin bilgiler, Ramallah, Cenin, El Halil, Nablus, Selfit, Eriha, Ağvar ve Kudüs'ü kapsıyor. Mueyyed Şaban, bu kararın yerleşim sömürgeciliğini ve ırk ayrımcılığını güçlendireceğini ibraz etti.

Filistin Devlet Başkanlığı, bu adımların bölgedeki gerginliği artıracağı ve uluslararası hukuka açık bir tehdit oluşturduğunu belirtti. Komşu ülkelerle ilişkilerin sabote edilmemesi için uluslararası toplumun müdahale etmesi çağrısında bulundu.

Bu yerleşim birimlerinin inşa edilmesi, Filistin devletinin kurulması ihtimalini ortadan kaldırma yönünde önemli bir adım olarak değerlendirilmekte. Yerleşimlerin, halde halihazırda 500 bin Yahudi yerleşimcinin yaşadığı bölge sınırları içinde daha da genişlemesi düşünülmekte.

İsrail, uluslararası hukuku göz ardı ederek ve Birleşmiş Milletler'in önceki kararlarını geçersiz kılarak, bu politikalarını sürdürmeye kararlıdır. Bu durum, bölgedeki etnik ve siyasi gerginlikleri artırmaya devam ediyor ve barış sürecinin geleceğini tehdit ediyor.