İsrail, Lübnan ile varılan ateşkesi ihlal etmeye devam ediyor

İsrail ordusu, Lübnan’ın güneyine yönelik düzenlediği hava saldırılarında, Hizbullah’ın üst düzey yetkilisi Huseyn Ali Nasser’in öldürüldüğünü duyurdu. Bu olay, Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn’ın 'Hizbullah’ı silahsızlandırmak için acele etmeyeceğiz' açıklamasıyla birlikte geldi. Avn, bu konunun ulusal barış açısından hassas olduğunu vurguladı ve iç meselelerin diyalog ve uzlaşı gerektirdiğini ifade etti. Bunun yanı sıra, ABD yönetimi de Hizbullah’ın silahsızlandırılması konusunda Beyrut’a baskı yapmaya devam ediyor, bu da dolaylı olarak mümkün kılan aydınlatılmamış daha büyük bir jeopolitik krizin işareti olarak değerlendirilebilir. İsrail’in hava saldırıları, özellikle Lübnan’ın iç istikrarı açısından ciddi sonuçlar doğurabilir. Lübnan ordusu, ülkenin güneyinden İsrail’e yapılacak olası roket saldırılarını önlemek için operasyonlar düzenliyor ve bu bağlamda bazı kişilerin gözaltına alındığını bildirdi. Bu düzenlemeler, Lübnan hükümetinin kendi toprakları üzerindeki kontrolünü sağlamak ve olası dış tehditlere karşı koymak adına attığı adımlardır. Lübnan Başbakanı Nevvaf Şerif’in, güvenlik güçlerine verdiği talimatlar ve ordunun yaptığı operasyonlar, ülkenin egemenliğini korumaya yönelik kararlılık olarak yorumlanabilir. Ancak, İsrail’in sürekli olarak hava saldırıları düzenlemesi ve Hizbullah'a yönelik baskıları, bölgedeki tansiyonu artırma riskini beraberinde getiriyor. Bu tür eylemler, iki ülke arasında barışın sağlanmasını zorlaştırdığı gibi, sivil halkın da hedef alınmasına yol açıyor. Sonuç olarak, bu olaylar, sadece Lübnan ve İsrail arasındaki gerilim değil, aynı zamanda bölgedeki güç dengeleri üzerinde de etkili olabilecek karmaşık bir durum ortaya koymaktadır. Sivil kayıpların artması, bölgedeki uluslararası aktörlerin de gündemini etkileyebilir. Uluslararası toplum, bu durum karşısında nasıl bir strateji geliştirecek, merak konusu. Bu vesileyle, Lübnan’ın iç dinamikleri ve jeopolitik durumu göz önünde bulundurulduğunda, gerginliğin daha da artabileceği ve bunun sonucunda daha büyük bir çatışmanın ortaya çıkabileceği ihtimali göz ardı edilmemelidir.