İsrail'in Gazze Şeridi'nde Kurduğu Yeni Yardım Merkezi ve Gerçekler
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde dört yeni "yardım dağıtım merkezi" kurduğunu ve bu merkezlerin uluslararası yardım kuruluşları tarafından işletildiğini, güvenliğinin ise bir Amerikan özel güvenlik şirketi tarafından sağlandığını açıkladı. Bu merkezlerin işlevi, Filistinlileri göçe zorlamak amacı taşıdığı iddiaları ile tartışmalara yol açıyor.
İsrail ordusunun açıklaması, bu merkezlerin Gazze’nin güneyinde, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun, ABD ile koordineli bir insani yardım girişimi olarak tanımladığı ihtiyacını vurguluyor. Ancak, yardım dağıtımında işbirliği yapılan kuruluşların isimlerinin açıklanmaması dikkat çekiyor.
Ayrıca, yerel basın, merkezlerin açılmasının ardından Tel Sultan bölgesindeki karışıklıkları ve silah seslerini rapor etmekte. Gazze İnsani Yardım Vakfı aracılığıyla insani yardım girişimlerinin kısıtlandığı belirtilirken, bu durumun Filistinlileri zorla göç ettirme amacı taşıdığı eleştirileri gündeme geliyor.
Açlık Krizinin Şiddetlenmesi
İsrail'in 2 Mart’tan itibaren Gazze’ye yaptığı yardım geçişlerini kısıtlama politikası, yaklaşık 2,4 milyon nüfusun açlıkla yüz yüze kalmasına neden oldu. Sadece 87 yardım tırının Gazze’ye girişine izin verilmişken, günlük ihtiyaç 500 tır gıda ve tıbbi malzeme, 50 tır ise yakıttır.
Birleşmiş Milletler verilerine göre, Gazze'de yaşayan çocuklardan 9 bini akut yetersiz beslenme tedavisi görüyor. Aileler, gıda fiyatlarının en az 10 kat arttığını bildiriyor. Örneğin, 25 kilogramlık unun fiyatı 220 sterline çıkarken, 1 kilogram pirinç ise 8 sterlin oluyor.
İsrail Hükümetinin Açıklamaları ve Eleştiriler
Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa, Gazze'yi "serfiliğin bölgesi" ilan etti ve Birleşmiş Milletler'i insani yardım girişimlerini devreye sokmaya çağırdı. Netanyahu ise, açlık dışında başka konular öne sürerek kıtlık yaşanmadığını belirtti. Bu açıklamalarının ardından sosyal medyada yoğun eleştiriler aldı.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Sözcüsü, Gazze'deki yardımların gerçek anlamda yerine ulaşmadığını ve bu görüntülerin "yürek parçalayıcı" olduğunu ifade etti. Aldığı bu sert eleştiriler, İsrail'in insani yardım krizi sürecindeki rolünü daha da sorgular hale getirdi.
Özetle, Gazze Şeridi'ndeki insani durum ağır şekilde seyrine devam ederken, İsrail'in uyguladığı kısıtlayıcı önlemler ve bunun ardından yaptığı açıklamalar uluslararası toplumu rahatsız etmektedir. Filistinli yetkililerin açıklamaları, İsrail'in sistematik bir aç bırakma politikası yürüttüğünü ve bu durumun BM sözleşmelerini ihlal ettiğini iddia ediyor.
Tarafsızlık Analizi
Bu Makale Hakkında Önemli Sorular
