İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) hakkında süregeldiği bildirilen yolsuzluk soruşturması, yeni bir dalga operasyon ile derinleşti. 28 Nisan 2025 tarihinde, gözaltına alınan isimler arasında İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa ve İBB Genel Sekreter Yardımcısı gibi üst düzey yöneticilerin de yer alması dikkat çekerken, bu operasyonun iddiaları, rüşvet, organize suç ve yolsuzluk gibi suçlamalarla geniş bir yelpazeye yayılmaktadır. Önemli bir detay olarak, Başa'nın gözaltına alınma sebebinin, kendisine tehditler savurduğunu iddia eden kişilerin şikayetleri olduğu ortaya çıktı. Şafak Başa, bu kişilerin, İBB proje onayına yönelik rüşvet taleplerinin reddedilmesi üzerine kendisini tehdit ettiklerini ve daha sonra durumu yargıya taşımak üzere şikayette bulunduğunu belirtmiştir. Bu durum, operasyonun belirsizliğini artırırken, kamuoyunda taraflı bir yaklaşımın söz konusu olup olmadığına dair tartışmalara yol açmaktadır.
Operasyonun kapsamı oldukça geniş olup, toplamda 53 kişi hakkında gözaltı kararı verilmiştir. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun da daha önce tutuklanmış olması, bu soruşturmanın siyasi bir boyut taşıdığına dair tartışmalara zemin hazırlıyor. Hükümete yakın çevreler, bu tür operasyonların 2019 yılında İBB'nin CHP'ye geçmesinin ardından başladığını ve yürütülen soruşturmaların esasen İstanbul'un rantı üzerinde kontrol sağlama çabası olarak yorumlandığını dile getirmektedir.
Tartışmalar, muhalefet partisi CHP'nin perspektifinden, bu operasyonların adalet değil, siyasi baskı unsuru olarak değerlendirilmesine yol açmaktadır. CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Başa'nın gözaltına alınma sebebinin hukuksuz olduğunu ve devlet görevlisinin 33 yıllık kariyerinin asılsız suçlamalarla lekelendiğini iddia ederek, bu yargı sürecinin vicdanların susturulması anlamına geldiğini vurgulamaktadır. Sadece terör ve yolsuzluk iddialarının ötesinde, bu tür operasyonların arkasında yatan siyasi niyetlerin sorgulanması gerektiği konusunda farklı görüşler öne sürülmektedir.
İstanbul'un ekonomik dinamikleri üzerinde önemli etkiler yaratacak olan bu soruşturmalar, aynı zamanda şehirdeki inşaat projeleri, kamu kaynakları ve İBB'nin yönetimi konusunda geniş bir tartışma başlatacaktır. Kanal İstanbul gibi projelerin yaratacağı maliyetler ve rantların, bu soruşturmalarla bağlantılı olabileceği ve daha geniş bir siyasi mücadelenin parçası olarak ele alınabileceği düşünülmektedir. İBB’nin mali yapısının, yapılan yolsuzluk iddialarıyla zayıflatılması, İstanbul’un gelecekteki gelişimi için endişe verici bir durum haline gelmektedir.
Tarafsızlık Analizi
Tarafsızlık Puanı:
85/100
Tarafsız
Taraflı
Bu haber 20 farklı kaynaktan analiz edilmiştir.
Tarafsızlık Değerlendirmesi: Haber, tarafli bir bakış açısıyla sunulmuş; siyaseten düşmanca koşullara ve iddialara yoğun bir vurgu yapılarak, iktidara yakın kuruluşların eylemleri eleştirilmiştir. Ayrıca, iktidar ve muhalefet arasındaki çatışmalar bu haberin içerisine yerleştirilmiş, böylece objektif bir bakış açısı yerine belirgin bir muhalefet duruşu sergilenmiştir.
Bu Makale Hakkında Önemli Sorular
