23 Nisan'da İstanbul'da meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, AFAD Koordinasyon Merkezi'nde önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin en büyük metropolislerinden biri olan İstanbul'un yapı stokunun riskli binalarla dolu olduğu ve bu durumun büyük bir tehlike yarattığını vurguladı. Bu bağlamda, 1.5 milyon riskli bina tespit edilmiş olup, bunların en az %30'unun acilen dönüştürülmesi gerektiği ifade edildi. Bakan Kurum, 'İstanbul için vakit daralıyor' diyerek, bu dönüşümün ivedilikle gerçekleştirilmesi gerektiğini, bunun bir milli güvenlik meselesi olduğunu dile getirdi. Güncel veriler, İstanbul'un her saniye kaybetme lüksünün bulunmadığını gösteriyor. İlginçtir ki bakan, depremler sonrası toplumun bu gerçeği çabuk unuttuğunu, bu nedenle sürekli bir bilinçlenme ve eyleme geçme ihtiyacına dikkat çekti.
Ayrıca, içerisinde İstanbul’un yanı sıra birçok şehrin etkisinde kalabileceği olası büyük Marmara depremine dair görüşler de kamuoyuna yansıdı. Geri planda, ülkemizdeki mevcut yapıların depreme dayanıklılığı, yapı denetim sisteminin etkinliği ve kentsel dönüşüm projelerinin yeterliliği gibi sorular üzerine tartışmalar devam ediyor. Kurum, bu dönüşümün sadece bir yapı meselesi değil, aynı zamanda sosyal bir sorumluluk olduğunun altını çizmekteydi. Diğer yandan, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın yaptığı açıklamada, depremin ardından artçı sarsıntıların sayısının 266’ya ulaştığı, ancak can kaybı bulunmadığı duyuruldu. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu da sarsıntılar sonrası sağlık durumu iyi olan yaralıların bulunduğunu belirtti. Tüm bu gelişmeler, İstanbul'un depreme hazır olup olmadığı konusundaki tartışmaları daha da alevlendirmiştir.
Bu tarz basın toplantılarında, hükümetin kentsel dönüşüm ve depremle mücadele konusundaki kararlılığı kamuoyuyla paylaşılırken, muhalefete de birlik ve beraberlik çağrısı yapılması dikkat çekici. Bu durum, toplumda bir güven ve uyum yaratma amacı taşımaktadır. Ancak aynı zamanda siyasi bir mesaj içerdiği de aşikar. Dolayısıyla, bu konulardaki açıklamaların oldukça dikkatli bir şekilde ele alınması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bir tarafı suçlayıcı bir dil kullanmadan toplumda bir seferberlik anlayışını oluşturmak, hepimizin birleşme gayretinde olduğu bir sürecin en önemli ayağını oluşturacaktır.
Tarafsızlık Analizi
Tarafsızlık Puanı:
40/100
Tarafsız
Taraflı
Bu haber 17 farklı kaynaktan analiz edilmiştir.
Tarafsızlık Değerlendirmesi: Haber, hükümet yetkililerinin olumlu açıklamalarına yer vermekte ve muhalefete birlik çağrısı yaparak siyasi bir denge arayışında olmaktadır. Ancak yine de hükümetin hatalarını vurgulamadan yalnızca olumlu yönleri ön plana çıkarması, tarafsızlığın tam sağlanmadığını gösteriyor. Bu nedenle 0-100 arasında 40 puanlık bir taraflılık puanı verildi.
Bu Makale Hakkında Önemli Sorular
