İstanbul Valisi, Filistin'e destek eylemine izin verilmediğini açıkladı

İstanbul Valisi Davut Gül, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada İstanbul'da planlanan gösterilerin güvenlik gerekçesiyle sınırlı tutulduğunu belirtti. Gül, özellikle Filistinli kardeşlerin davasını siyasi menfaatler için kullananları eleştirdi. Vali, Taksim ve İstiklal Caddesi'nde uzun yıllardır gösteri yapılmasına izin verilmediğini vurguladı ve bu durumun ilgili kişi ve gruplara daha önce açıkça bildirildiğini ifade etti. Vali Gül'ün açıklamaları ardından, Tünel'de toplanan grubun izinsiz yürüyüş yapmağa çalışması sırasında polis engelleriyle karşılaştığı bildirildi. Kalabalık, polisin barikatlarını aşma girişiminde bulununca arbede yaşandı ve bazı göstericiler polislere su şişesi fırlatmaya başladı. Bu, taraflar arasında gerilimin artmasına neden oldu. Olayların merkezinde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik'in, Gazze'deki saldırıları kınamak amacıyla düzenlenen yürüyüşü engelleyici eylemler üzerine yaptığı açıklamalar yer alıyor. Çelik, yürüyüşü engelleyen yetkililere karşı yasal işlem başlatacaklarını dile getirdi ve katliamlar karşısında sessiz kalmanın ihanet olduğunu vurguladı. Yürüyüşün içeriği ve amacı ise kaydedildiği gibi, Gazze'de yaşanan insan hakları ihlallerine karşı seslerini yükseltmekti. Bu bağlamda, CHP'nin eylemine karşı alınan güvenlik önlemleri ve yasaklar, birçok kişi tarafından eleştirildi. Eleştirilerin merkezinde, hükümete yakın grupların benzer etkinliklerine izin verilmesi ve CHP’nin yürüyüşünün engellenmesi gibi çelişkili durumlar yer aldı. CHP, bu durumu demokrasi ve ifade özgürlüğüne aykırı olarak değerlendirdi. Polisin müdahalesinin, toplumsal barışa zarar vereceği konusunda endişeler dile getirildi. Sonuç olarak, bu olay İstanbul'daki toplumsal hareketlerin ve siyasi gerilimlerin ne denli karmaşık bir hal aldığını gösteriyor. İstanbul Valisi'nin açıklamaları ve polis müdahalesinin yanı sıra, CHP'nin ve diğer muhalefet gruplarının eyleme olan yaklaşımı, Türkiye’nin mevcut siyasi iklimini yansıtmaktadır. İfade özgürlüğü ve toplumsal barış hizmetine yönelik tehditler, ileride benzeri olayların yaşanabileceğini gösteriyor. Bu tür toplumsal olaylar ve tepkiler, demokratik bir toplum yapısı için son derece önemlidir. Özetle, İstanbul'daki bu durum, hem siyasi baskıları hem de bireysel hakları sorgulayıcı bir örnek teşkil etmekte ve toplumun geniş kesimlerinde memnuniyetsizlik yaratmaktadır.