Kaydedilen makaleler

Henüz yer işaretlerinize herhangi bir makale eklemediniz!

Makalelere göz at
Newsletter image

Bültene Abone Olun

Yeni yazılar, haberler ve ipuçları hakkında bildirim alan 10 bin+ kişiye katılın.

Endişelenmeyin, spam göndermiyoruz!

KVKK Uyumluluğu

Web sitemizde en iyi deneyimi yaşamanızı sağlamak için çerezleri kullanıyoruz. Sitemizi kullanmaya devam ederek, Çerez Politikası, Gizlilik Politikası ve Kullanım Koşulları'nı kabul etmiş olursunuz.

İstanbul'da 6,2 Büyüklüğündeki Deprem Panik Yarattı

İstanbul, 23 Nisan tarihinde 6,2 büyüklüğündeki depremin etkisiyle sarsıldı. Merkez üssü Silivri açıkları olarak belirlenen depremin ardından, sarsıntı İstanbul'un batısında daha güçlü hissedilirken, doğu kısımlarında hissiyat azaldı. Depremin etkileri gün boyunca devam eden artçı sarsıntılarla beraber hissedildi. Beylikdüzü, Esenyurt ve Büyükçekmece gibi batı ilçeleri, depremin en yüksek şiddette hissedildiği yerler oldu. AFAD ve ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu (USGS) tarafından paylaşılan verilere göre, İstanbul'un farklı ilçelerinde hissedilen şiddetler sırayla şu şekilde kaydedildi: Beylikdüzü 6,1, Esenyurt 6,0, Büyükçekmece 6,0 olarak ölçüldü. Bu noktada dikkat çeken bir diğer husus, depremden hemen sonra bakanlık ve yerel yönetimlerin hızlı bir şekilde iletişim kurarak bilgi vermesi oldu. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, deprem sonrası ulaşım yollarında herhangi bir olumsuzluk yaşanmadığını ve köprüler üzerinde de bir sorun olmadığını bildirdi. Ayrıca, vatandaşların bilgi edinme amaçlı telefon hatlarına olan yüklenmesini de gündeme getirerek, iletişimde herhangi bir aksama olmadığını vurguladı. Bununla beraber, artan hava yolu talebinin bilet fiyatlarına yansıdığı ve bazı havayolu firmalarının fiyatları düştüğü belirtildi. Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Nurcan Meral Özel, depremin denizde 8, karada ise 4-5 şiddetinde hissedildiğini ve yaklaşık 100 artçı sarsıntının kaydedildiğini ifade etti. Bu durum, İstanbul’un deprem riski taşıyan bir bölgede olduğunun tekrar hatırlatılmasına ve özellikle deprem hazırlıklarının önemine dair tartışmalara yol açtı. Alman bilim insanı Prof. Marco Bohnhoff ise, İstanbul’daki depremin durumunu iki olasılık çerçevesinde değerlendirerek, artçı sarsıntıların normal kabul edilen büyüklükte olabileceğini ancak daha büyük bir depremin yanı sıra gelecekte büyük bir sarsıntının da olabileceği ihtimali üzerinde durdu. Bu tür yorumlar, halk arasında bir belirsizlik yaratırken, bir yandan da uzman görüşlerine duyulan güvenin sorgulanmasına yol açıyor. Tüm bu gelişmelerin ışığında, İstanbul'un depreme hazır olup olmadığı konusunda ciddi kaygılar mevcut. Özellikle DASK verilerine göre, İstanbul'daki her 10 evden dördünün deprem sigortası olmadığını göz önünde bulundurursak, büyük bir riskle karşı karşıya olduğumuz aşikar. Ülkenin deprem politikaları, özellikle son büyük depremlerden sonra eleştirilere maruz kalmış durumda. Siyaset bilimci Prof. Dr. Deniz Ülke Kaynak, bu durumdan hem iktidarı hem de belediyeyi sorumlu tutarak, İstanbul’un yıllardır beklenen hazırlıkları yapmamasının düşündürücü olduğunu dile getirdi. Depremin ardından gelen bu tartışmalar, Türkiye'de afet yönetimi ve şehir planlaması konularını yeniden gündeme getirecek gibi görünmekte.

Tarafsızlık Analizi

Tarafsızlık Puanı:
75/100
Tarafsız Taraflı
Bu haber 25 farklı kaynaktan analiz edilmiştir.
Tarafsızlık Değerlendirmesi: Haberde, deprem sonrası yetkililerin açıklamaları ve önlemlerinin olumlu ve olumsuz yönleri eşit şekilde ele alınmamakta. Uzman görüşleri ve bilimsel açıklamalar yanında, olası siyasi eleştirilerin gündeme getirilmesi, haberin taraflı olduğuna dair bir izlenim bırakıyor. Bu nedenle, haber yüksek bir taraflılık puanı alıyor.

Bu Makale Hakkında Önemli Sorular

Düşün ve Değerlendir

Bu konuyla ilgili: