KADEM Mütevelli Heyet Başkanı Sümeyye Erdoğan Bayraktar, KADEM'de gerçekleşen değişimi 'Bugün KADEM'in 5. olağan genel kurulunu gerçekleştiriyoruz. Bizim için bir bayrak devri vakti daha' sözleriyle duyurdu.

Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) 5. Olağan Genel Kurulu, geçtiğimiz günlerde İstanbul'da düzenlendi. Kurulda söz alan KADEM Mütevelli Heyet Başkanı Sümeyye Erdoğan Bayraktar, derneğin çalışmalarının hem ulusal hem de uluslararası düzeyde kadın haklarını daha fazla savunmak amacıyla süreceğini kaydetti. 12 yılını geride bırakan KADEM, bugüne kadar birçok projeye imza atarak kadınların hak ve özgürlüklerini destekleme konusunda önemli bir rol üstlendiğini vurguladı. Eski başkan Saliha Okur Gümrükçüoğlu ise, görevi yeni başkan Canan Sarı'ya devrederken, KADEM'in misyonunu önceki başkanlık döneminde başarıyla yürüttüğünü dile getirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kuruldaki konuşmasında Türkiye'deki demografik durumu ele alarak, ‘Aile kurumunun tehdit altında olduğunu’ ifade etti. Nüfus azalmasının, savaş gibi büyük bir tehdit olduğunu savunan Erdoğan, yanlış nüfus politikaları yüzünden Türkiye'nin güç kaybettiğini ileri sürdü. Erdoğan, genç neslin evlenmekte zorlandığını ve bunun da aile yapısında ciddi bir tahribata yol açtığını belirtti. Ülkedeki konut piyasasına değinerek, inşaat sektörünün artık 1+1 stüdyo dairelere yöneldiğini, bunun da tek yaşamaya meyilli gençlerin bir sonucu olarak ortaya çıktığını belirtti. Erdoğan, İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararına saygı duyulması gerektiğini, aile yapısının, kültürel ve medeniyet değerlerinin korunması gerektiğini vurguladı. Kadına yönelik şiddetle mücadelede ‘6284 Sayılı Kanun’un uygulanmasında kararlılıklarını yineledi ve 'Sözleşme değil, kanun yaşatır' ifadesini kullandı. Kadınların geçmişte daha fazla ayrımcılığa maruz kaldığını hatırlatan Erdoğan, mevcut iktidarın bu konuda önemli kazanımlar sağladığını ileri sürdü. Bu tür siyasi konuşmalar, Türkiye'nin hukuk ve insan hakları konularındaki çalışmalarını etkilemekte ve toplumsal cinsiyet eşitliği konusunu oldukça uzun süre tartışma gündeminde tutmaktadır. KADEM'in yeni dönemdeki hedefleri, bu konuşmanın arka planını oluşturarak kadına yönelik çalışmaları daha da ileri taşımayı amaçlamakta. Ancak, Erdoğan'ın muhalefeti eleştiren, kadın ve aile üzerine odaklanan bu söylemleri, karşıt görüşler tarafından ‘otoriter bir tutum' olarak değerlendirilebilir. Sözlerindeki sertlik ve baskıcı bir dil, birçok kesimden tepki toplayabilir ve bu durum, toplumda kutuplaşmalara yol açabilir. Sonuç olarak, KADEM ve Erdoğan’ın konuşmaları, Türkiye için kadın ve aile yapısının korunmasının yanında, toplumsal meseleler üzerinde ideolojik bir parantez açmakta olduğu izlenimini vermektedir. Bu çerçevede, hem kadının toplumdaki yeri hem de nüfus planlamasını etkileyen demografik sorunlar, önümüzdeki dönemde tartışılmaya devam edecektir.