Kocaeli’de 8 yaşındaki İrem’in ve İstanbul’da 14 yaşındaki bir çocuğun menenjitten hayatını kaybetmesi üzerine, hayati aşıların SGK kapsamına alınması talebi yeniden gündeme geldi.

Kocaeli’deki trajik olay, 8 yaşındaki İrem’in menenjit kaynaklı ölümünün ardından İstanbul’da 14 yaşındaki bir çocuğun da aynı hastalıktan yaşamını yitirmesiyle toplumun dikkatini hayati aşıların Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kapsamına alınması gerektiği konusuna çekti. Bu bağlamda, 5 aylık bir bebek annesi Zehra Betül Şenol’un Change.org platformunda başlattığı kampanya, kısa sürede geniş bir kitleye ulaşarak 8 binin üzerinde imza topladı. Kampanya, menenjit ve rotavirüs aşılarının, devlet tarafından karşılanmasının gerektiğini vurguluyor ve sağlık konusunda eşit erişimin önemini dile getiriyor. Aşıların yüksek maliyetleri birçok aile için engel teşkil ederken, sağlık sisteminin bu konuda sorumluluk alması gerektiği yönünde sesler yükseliyor. Uzmanlar, menenjitin hızlı ilerleyen ve; acil müdahale gerektiren bir hastalık olduğunu belirterek, aşılamanın bu konuda en etkili korunma yolu olduğunu ifade ediyorlar. Sağlık Bakanlığı, menenjit aşısını hâlâ aşı takvimine dâhil etmediği için eleştirilerin odağı haline geldi. Bu durum, yaşanan ölümlerle birlikte toplumda güven kaybına neden oluyor. Türk Tabipleri Birliği ve diğer uzman gruplar, halen aşı takviminde bu aşıların yer almaması sebebiyle artan menenjit vakalarına karşı derhal bir önlem alınması gerektiğini savunuyor. Menenjit aşılarının sadece birinin (MenACWY) devletin ücretsiz aşı takviminde yer aldığı ve diğer (MenB) aşısının tamamen ailelerin kendi imkânlarıyla karşılanması gerektiği gerçeği ise ciddi bir kamu sağlığı sorunu olarak öne çıkıyor. Uzmanlar, aşının sağlayacağı korunmanın yanı sıra, toplumda aşıya karşı güvenin artması için halkı bilgilendirecek çalışmalar yapılması gerektiğini de dile getiriyorlar. Sonuç olarak, Kocaeli ve İstanbul'da yaşanan bu üzücü olaylar, sağlık sisteminin acil bir reform ihtiyacını gözler önüne seriyor. Sağlık Bakanlığı’na düşen görev, menenjit ve benzeri ölümcül hastalıklarla mücadelede, aşıların kapsamını genişletmek ve topluma sağlık hizmetlerine adil erişim sağlamak olmalıdır. Böylece bu tür trajik ölümlerin önüne geçmek mümkün hale gelecektir.