Mersin'de Zirai Don Felaketi Çiftçileri Zor Durumda Bıraktı

Mersin'de yaşanan zirai don felaketi, özellikle tarımda önemli bir yere sahip olan çeşitli meyve bahçelerinde büyük hasarlar meydana getirdi. Çiftçiler, bu olağanüstü durum nedeniyle hem bu yıl hem de gelecek yıllarda üretim kaybı yaşayacaklarından endişe ediyorlar. Çiftçilerin vekili durumundaki Çağlarca Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Nermin Korkmaz, hasar gören kivi ağaçlarının çiçeklenme aşamasında çile çektiğini ifade ederek, devletten acil yardım talep ediyor. Zirai donun en çok etkilediği bölgelerden biri olan Toroslar ilçesindeki Çağlarca köyünde, meyve rekoltesinde ciddi düşüşler gözlemleniyor. Normalde 30 ton meyve veren ağaçlardan bu yıl sadece 300 kilo ürün alınabiliyor. Korkmaz, "Bu ağaçlar bizim çocuklarımız gibi, onlara bakmamız gerekiyor" diyerek çiftçilerin yaşadığı duygusal bağa dikkat çekiyor. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, durumu izlemek ve değerlendirmek üzere bölgeye yaptığı ziyarette, zirai dondan etkilenen ürünlerin detayları hakkında bilgi verdi. İçinde bulunulan durumun aciliyetini vurgulayan Yumaklı, sigortalı çiftçilere devletin tazminat ödeyeceğini belirtirken, tarım sigortası yaptırmayan çiftçiler için de bir yardım mekanizması oluşturulacağını ifade etti. Yıllardır süregelen iklim değişikliği problemi, bu tür doğal afetlerin sıklığını ve etkisini artırmaya devam ediyor. Zirai donun iklimsel değişikliklerle doğrudan ilişkili olduğu gerçeği, çiftçilerin tarımdan elde ettiği gelirlerinin güvenliği için devasa bir tehdit oluşturuyor. Bu tür olayların yaşanması, hem ekonomik hem de toplumsal açıdan çiftçiler üzerindeki baskıyı artırırken, devletin olaya müdahale etmek zorunda kalmasını da beraberinde getiriyor. Çiftçilerin kredi yükümlülükleri ve diğer maliyetleri, bu dönemde daha da zorlaşacak. Bakanlığın, "Tarım sigortası önemli ve devlet katkısı var" şeklindeki çağrısı, mevcut zorlukların üstesinden gelmek için elzem olsa da, çiftçilerin her zaman sigorta yaptırma imkanının olmadığını da hatırlamak gerekiyor. Bu, çiftçilerin içindeki çaresizliği daha da derinleştiriyor. Sonuç olarak, bu felaketin sonuçları, yalnızca maddi kayıplar değil, aynı zamanda bir toplumsal krize dönüşme potansiyeli taşımaktadır. Çiftçilerin üretim kayıplarının tazmin edilmesi ve gelecek yılın kaygılarının giderilmesi için hızlı ve etkili bir devlet müdahalesi şart. Ayrıca, iklim değişikliğinin getirdiği bu tür felaketler, sürdürülebilir tarım uygulamalarının acilen gözden geçirilmesi ve çiftçilerin eğitimi gibi yapısal çözümler gerektirecektir.