Netanyahu'nun Azerbaycan ziyareti neden iptal edildi?

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun planlanan Azerbaycan ziyareti, Türkiye'nin hava sahasını kapatması nedeniyle iptal edildi. Walla haber sitesi, Netanyahu’nun alternatif güzergah olarak Yunanistan ve Bulgaristan üzerinden Bakü’ye seyahat etme olasılığını incelediğini, ancak bu seçeneklerin uçuş süresini neredeyse iki katına çıkardığı için vazgeçildiğini belirtti. Türkiye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, sosyal medyada dolaşan "Netanyahu’nun uçağına uçuş izni verildiği" iddialarını kesin bir dille yalanladı. Keçeli, böyle bir talep iletilmediğine dikkat çekti. Türkiye'nin hava sahasının kapatılması, İsrail ile Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin ne kadar gerildiğini gösteriyor. İki ülke, son yıllarda diplomatik ilişkilerde dönüm noktaları yaşadı; bazen iş birliği bazen de gerilim ön plana çıkıyor. Nebati hükümeti döneminde karşılıklı üst düzey ziyaretlerde bulunulmuş olsa bile, bu tür gelişmeler, ikili ilişkilerin hassas ve kırılgan bir yapıda olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Netanyahu'nun Azerbaycan ziyareti, özellikle Gazze ve Suriye'deki güncel durum ile birlikte planlandığı için daha da önem kazanıyordu. Ancak, Türkiye'nin hava sahasında uyguladığı yasak, bunun gerçekleşmesine engel oldu. Üstelik, Türkiye'nin bu tutumu, özellikle son dönemde Filistin konusundaki tutumunu da net bir şekilde ortaya koyuyor. Türkiye, İsrail'in Gazze'de yürüttüğü 'soy kırım' politikalarına karşı sert bir duruş sergiliyor ve bu sebepten dolayı Türk hava sahasını kapatıyor. Genel olarak, Netanyahu'nun bölgedeki diplomatik ziyaretlerinin iptali, yalnızca iki ülke arasındaki ilişkilerin değil, aynı zamanda Türkiye'nin Ortadoğu'daki genel politikalarının ve duruşunun da bir yansımasıdır. Filistin halkının haklarının yanında durmaya devam edeceğini vurgulayan Türkiye, bu tür eylemleriyle uluslararası camiada sesini daha da güçlü duyurmaya çalışıyor. Sonuç olarak, Netanyahu'nun planlanan ziyareti, Türkiye'nin uluslararası ilişkilerinde bir sorun olduğu aşikardır. Her zaman olduğu gibi, diplomatlar arası ilişkilerde karşılıklı güven ve saygının ne kadar önemli olduğu bir kez daha gözler önüne serildi. Bu tür gelişmeler, sadece iki ülke arasındaki ilişkileri değil, aynı zamanda bölgedeki güç dengelerini de etkileyebilir ve uluslararası ilişkilere olan yansımaları uzun sürebilir.