Nisan 2025’te Türkiye işgücü piyasasında görünür düşüş ve bozulma belirtileri gözlemlendi. TSKB Ekonomik Araştırmalar tarafından yayımlanan makroekonomik analiz, mevsimsellikten arındırılmış verilere dayalı olarak işsizlik oranının artış gösterdiğini, istihdamda ise belirgin bir gerileme yaşandığını ortaya çıkardı.
Nisan ayı itibarıyla mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik oranı %9,8’den %10,2’ye yükseldi. Bu dönemde işsiz sayısı 316 bin kişi artarak 3 milyon 920 bine ulaştı. Aynı zamanda, istihdam edilen kişilerin sayısı 141 bin azalarak 31 milyon 621 bine geriledi. Geniş tanımlı işsizlik oranı da %18,5’ten %19,3’e tırmandı, bu durum, iş bulma umudu olmayanlar ile zamana bağlı eksik istihdamı da kapsayıcı bir göstergedir.
TSKB’nin analizine göre, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından sağlanan tamamlayıcı verilerle geniş tanımlı işsizlik oranı %24,2 seviyesine kadar yükseldi. Bu durum, işgücü piyasasındaki gizli işsizlik ve atıl işgücünün artışını işaret etmekte. Zamana bağlı eksik istihdam oranı ise %3,6’dan %4,1’e yükseldi.
İstihdam kayıpları, özellikle tarım ve sanayi sektörlerinde yoğunlaşmış durumda. Sanayi sektöründeki çalışan sayısı 104 bin kişi azalırken, tarım ürünleri uzmanlıklarında 90 bin kişilik bir kayıp yaşandı. Bunun yanında, hizmetler sektöründe sadece 23 bin kişilik bir artış kaydedilirken, inşaat sektöründe ise 20 bin kişilik istihdam artışı gözlemleniyor.
TSKB uzmanları, sanayide yaşanan daralmanın işgücü piyasasına olan etkisinin kalıcı hale gelebileceği hakkında uyarılarda bulunmakta. Tarım sektöründeki düşüşün ise mevsim koşulları ve düşük kârlılıkla ilişkilendirildiği belirtiliyor.
15-24 yaş arası genç nüfusta geniş tanımlı işsizlik oranı %43,3 seviyesine ulaşarak dikkat çekmektedir. Bu oran, genç iş gücünün piyasaya entegrasyonundaki büyük yapısal sorunları gözler önüne seriyor. Özellikle eğitim sistemi ile iş gücü piyasası arasındaki kopukluk önemli bir faktör olarak değerlendiriliyor.
TSKB’nin PMI verilerine göre, imalat sektöründe de istihdam daralıyor. Reel sektörde yaşanan duraklama, iş gücü piyasasında doğrudan yansımalar yaratıyor ve imalat sektöründeki daralma, özellikle ihracat yapan firmalarda daha belirgin şekilde hissediliyor.
İşgücü piyasasındaki bu zayıflamanın Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından uygulanan parasal sıkılaşma politikalarının dolaylı bir sonucu olduğu vurgulanıyor. Yavaşlayan tüketim talebi ve azalan yatırım iştahı istihdam üzerinde ek baskılar oluşturuyor. Uzmanlara göre, mevcut koşullarda ekonomide “yumuşak iniş” sağlamak oldukça zor görünüyor.
Tarafsızlık Analizi
Bu Makale Hakkında Önemli Sorular
