Otomotiv Sektöründe Nadir Toprak Elementi Kıtlığı Alarmı

Otomotiv Sektöründe Nadir Toprak Elementi Kıtlığı Alarmı

Otomotiv sektöründeki öncü yöneticiler, ön cam silecek motorları ve kilitlenme önleyici fren sensörleri gibi kritik parçaların üretiminde kullanılan, %90'ından fazlası Çin'den ithal edilen nadir toprak elementlerinden üretilen mıknatısların kıtlığı konusunda endişelerini dile getiriyor. Bu kriz, otomotiv fabrikalarının birkaç hafta içinde kapanmasına yol açabilecek nitelikte.

9 Mayıs tarihli daha önce açıklanmayan bir mektupta, General Motors, Toyota, Volkswagen ve Hyundai gibi dev otomobil üreticilerini temsil eden otomotiv sektörü ticaret grubu, Trump yönetimiyle acil sorunlarını paylaştı. Otomotiv İnovasyonu İttifakı, yaptığı açıklamada, bu elementlere ve mıknatıslara güvenilir erişim sağlanamazsa, otomatik şanzımanlar ve sensörler de dahil olmak üzere temel bileşenlerin üretiminde ciddi aksaklıklar yaşanacağı ve bu durumun tüm ABD araç fabrikalarının üretimini etkileyebileceğini belirtti.

ENDİŞE VERİCİ BOYUTTA

Alliance ve MEMA CEO'ları, Cuma günü yaptığı açıklamalarda sorunun henüz çözülmediğini ve endişe verici olduğunu ifade etti. Trump yönetiminin otomobil üretimini koruma çabaları ise takdirle karşılanmakta.

Çin, Nisan ayında nadir toprak mıknatısı ihracatını yarı yarıya azaltmaya gitti ve bu durum, Çin'den gelen toplumsal ve ticari baskılarla birlikte, otomobil üretiminde büyük aksaklıklara neden olabilir. ABD Ticaret Temsilcisi Jamieson Greer, Çin'in ABD şirketlerine bu elementlerin ihracatındaki kısıtlamaları kaldırmayı kabul ettiğini, ancak yeterince hızlı hareket etmediğini de belirtti.

ÇİN AĞIRDAN ALIYOR

Pekin’in ihraç lisanslarını verme süreçlerinde yaşanan yavaşlık büyük hayal kırıklıklarına neden oluyor. Bazı Volkswagen tedarikçileri lisans alsa da, Hintli otomobil üreticileri henüz herhangi bir lisans alamadıklarını ve Haziran başında üretimlerinin durma riskiyle karşılaştıklarını ifade ediyor.

Bu süreç, Bosch gibi büyük otomotiv parça üreticileri için de ciddi sorunlar yaratırken, gerekli bilgilerin toplanması ve sunulması için gereken karmaşık belge süreçleri, sürecin tamamlanmasını zorlaştırıyor.

Çin, dünya genelindeki nadir toprak elementlerinin küresel işleme kapasitesinin büyük bir kısmını elinde bulundurmakta ve bu durum, jeopolitik ve ticari çıkarların şekillendirdiği bir belirsizlik ortamı yaratıyor.

Mayıs ayında yapılan açıklamalara göre, ABD ve Çin, ticaret savaşını sona erdirmek için gümrük vergilerini düşürme konusunda anlaşmaya vardıklarını belirtmişti. Ancak, nadir toprak elementleri üzerindeki kıtlık durumu, söz konusu ülkelerin otomotiv ve yarı iletken endüstrilerinde ciddi finansal zorluklarla karşılaşmasına sebep olabilir.

Sonuç olarak, nadir toprak elementleri üzerindeki kıtlık bu stratejik metalin önemini bir kez daha gözler önüne sererken, her iki tarafın da durumun ciddiyetinin farkında olduğunu ve çözüm arayışlarını sürdürdüğünü söylemek mümkündür.