Piyasalar yoğun gündem ile yön bulmaya çalışıyor

Son dönemlerde Türkiye ekonomisinde yaşanan dalgalanmalar ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz artırma kararı, piyasaların yakın takibinde. TCMB, geçtiğimiz günlerde politika faizini 350 baz puan artırarak yüzde 46'ya çıkardı. Bu karar, piyasalarda hem olumlu hem de olumsuz etkiler yarattı. Piyasalardaki tepkiler, borsada yaşanan zayıf tepki yükselişleri ve döviz kurlarındaki artış gibi durumlar dikkat çekiyor. Borsada yatırımcı algısından yola çıkarsak, bu faiz artışı genellikle borsa için olumsuz bir etki yaratır. Faiz oranlarının yüksek olması, tasarrufları döviz ve altına yönlendirirken, borsa endekslerinin de zayıf kalmasına neden olmaktadır. Ancak bir diğer yandan, bu tür artışların enflasyonla mücadele etme adına yapıldığı da unutulmamalıdır. TCMB’nin rezervlerinde son zamanlarda gözlemlenen düşüş ve yabancı yatırımcıların çıkışları, alınan bu kararın gerekliliğini artırdığı düşünülüyor. TCMB’nin bu son hamlesinin gerekliliği, sadece piyasalardaki güncel durumdan değil, aynı zamanda döviz kurlarındaki yükseliş ve enflasyon kaygılarıyla da ilişkilidir. Birçok ekonomist, faiz artışlarının zamanında yapılmamış olmasının Türkiye ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekiyor. Ayrıca, piyasa faizlerinin TCMB'nin kararından bağımsız olarak hareket edeceği ve yatırımcıların bu durumu pazarlık gücü olarak kullanacağını öngörmekte. Ekonomik gelişmelerin yanı sıra, yurtdışı ekonomik ilişkiler de dikkat çekmektedir. Özellikle ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşı, küresel piyasalarda dalgalanmalara yol açarken, Türkiye’nin bu konjonktürde nereye konumlanacağı büyük merak konusu. Sonuç olarak, TCMB’nin faiz arttırımı biraz geç kalınmış bir adım olarak, mali istikrarı sağlamak adına önemli bir hamle olmuştur. Ancak, yatırımcılar açısından arrtışın getireceği olumsuz etkiler göz önünde bulundurulmalıdır. Türkiye ekonomisinin makroekonomik istikrarı için yapısal reformların kaçınılmaz olduğu bir dönemde, yalnızca para politikası ile sürdürülebilir bir büyüme sağlanamayacağı gerçeği, ekonomistlerin sıkça dile getirdiği bir noktadır.