Plastik atıkların doğada parçalanmasıyla oluşan mikroplastikler; toprakta, havada, gıda zincirinde ve su kaynaklarında birikerek çevresel kirliliğine neden oluyor.

Günümüzde mikroplastik sorunu, hem çevre hem de insan sağlığı açısından büyük zorluklar yaratmaktadır. Ancak bu sorun, çoğu insan tarafından yeterince ciddiye alınmamaktadır. Ayrıntılı incelemelere göre, plastik atıkların doğada parçalanmasıyla oluşan mikroplastikler, toprak, hava, gıda ve su kaynaklarında birikmektedir. Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Yeşim Yıldırım'ın vurguladığı gibi, mikroplastiklerin insan vücuduna girme yolları solunum, gıda ve suyla olmaktadır. Bu durum, insan sağlığı üzerinde ciddi tehditler oluşturmakta, akciğer, karaciğer ve plasenta gibi organlarda ihtiyaç duyulmadıkça bulunmaması gereken plastik parçacıklarının varlığı tetiklenmektedir. Avrupa Birliği, 2011 yılından bu yana biberonlarda BPA kullanımını yasaklayarak bu konuda atılım yapmış olsa da, günümüzde hâlâ birçok plastik türünün sağlığımız üzerindeki etkileri hakkında net bilgiler bulunmamaktadır. Ftalatlar gibi kimyasalların, kısırlık, kanser ve diğer sağlık sorunlarına yol açabileceği bilinmektedir. PVC ve polistiren gibi plastiklerin zararlı kimyasalları salma potansiyeli, bu ürünlerin kullanımını önemli ölçüde riskli hale getiriyor. Ayrıca, yapılan araştırmalar, içme suyu kaynaklarının mikroplastik kirlenmesinin önemli bir parçası olabileceğini göstermektedir. Teksas Üniversitesi'nde gerçekleştirilen bir çalışmada, atık su arıtma tesislerinin mevcut teknolojileri ile mikroplastikleri tamamen ortadan kaldıramadığı ifade edilmektedir. Bu durum, birçok bireyin her gün plastik parçacıklarına maruz kalmasına neden olabilir. Özellikle sentetik kumaşlardan üretilmiş kıyafetlerin yıkanması sırasında açığa çıkan mikro lifler, ekolojik dengeyi altüst etmekte ve insan sağlığını ciddi biçimde tehdit etmektedir. Mikroplastiklerin insan vücuduna ve ekosistemlere olan etkileri üzerine yeterli araştırma yapmamış olmamız, konunun ne denli büyük bir sorun olduğu gerçeğini göz ardı etmememizi gerektiriyor. Önerilen çözüm yolları arasında erbetteki plastik kullanımını azaltmak, alternatif malzemelere yönelmek ve bireylerin günlük yaşamlarında daha bilinçli tüketim alışkanlıkları benimsemesi yer alıyor. Mikroplastiklerin sebep olduğu etkilerin azaltılması için devletlerin de daha ciddi denetim ve regülasyon adımları atması şart. Sonuç olarak, üzerimizde daha az plastik bulundurmak, hem sağlığımızı korumak hem de çevreyi korumak adına kritik bir adım olacaktır.