Ripple, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) ile yaptığı anlaşma sonucunda, başta önerilen 125 milyon Dolar cezanın 50 milyon Dolar'ını ödemeyi kabul etti ve geri kalan 75 milyon Dolar'ın ise şirkete iade edilmesi kararlaştırıldı. Bu uzlaşma, kripto para sektöründeki en uzun yasal anlaşmazlıklardan birinin sona erdiğini işaret ediyor. Özellikle Gary Gensler döneminde açılan bu dava, dijital varlık endüstrisinde büyük bir ilgiyle takip edildi.
Yasal süreç boyunca Ripple, mali istikrarını korumayı başardı ve büyüme stratejilerini güçlendirmek için uygun bir konuma geldi. Anlaşma, Trump yönetimindeki değişen düzenleyici ortamda gerçekleşti ve Ripple’ın sektördeki varlığını yeniden güçlendirme potansiyelini artırdı.
Öne çıkan bir diğer unsur, Yargıç Torres’in ilgili kararına muhtaç olunması. Mahkeme, (1) tedbirin kaldırılmasına ve 50 milyon Dolar'ın SEC'e, geri kalanının ise Ripple'a verilmesine dair ön bir düzenleyici karar vermeli. Bu karar verilirse, (2) SEC ve Ripple, temyiz başvurularını geri çekerek hukuki süreci tamamlayacaklardır.
Geçtiğimiz ay, Ripple'ın prime brokerlık firması Hidden Road'u 1.2 milyar Dolar karşılığında satın almasının yanı sıra, USDC ihraççısı Circle ile 5 milyar Dolar'lık olası bir satın alma müzakeresi gerçekleştirdiği bildiriliyor. Ancak, bu teklif reddedildi.
Anlaşma, XRP’nin düzenleyici pozisyonunu da etkileyebilir. XRP'nin menkul kıymet değil, emtia olarak değerlendirilmesi görüşü pekişti ki bu da bir XRP ETF'sinin onaylanması için bir kapı aralayabilir. Piyasa analistleri, Temmuz ayı sonuna kadar bir XRP ETF'sinin onaylanma olasılığını %39 olarak değerlendiriyor. Ancak, bu oran anlaşmanın ardından güncellenebilir.
XRP'nin fiyatı, anlaşmanın açıklanması sonrası %10 artış gösterdi fakat bazı analistler, söz konusu haberlerin büyük ölçüde daha önce fiyatlandığını belirtiyor. Ripple’ın SEC ile ilişkileri de bu süreçte iyileşmiş gibi görünüyor. Son dönemlerde, Trump’ın XRP’yi ulusal kripto para rezervi olarak desteklemeye yönlendirdiği iddiaları dikkat çekmeye başladı.
Ripple, politik yapıcılarla aktif etkileşimde bulunarak lobi stratejilerinin kuzey denizine yöneliyor. Bu stratejinin sonuçlarını hizinel bir gelir olarak görmekteyiz.
Bu gelişmeler, SEC içinde bazı tartışmalara yol açıyor. Özellikle SEC üyesi Caroline Crenshaw, anlaşmayı sert bir şekilde eleştiriyor. Crenshaw, bu uzlaşmanın SEC’in kripto uygulama programını zayıflattığını ve yatırımcı korumalarını tehlikeye attığını dile getiriyor. Böyle bir durum yatırımcı güvenini sarsabilir.
Düzenleyici boşluklar, Trump döneminin SEC’e yönelik daha yumuşak yaklaşımı ile daha da derinleşiyor. Eski federal savcı James Filan, yasal sürecin sona ermesi için birkaç aşamanın daha olduğunu hatırlatıyor ve öncelikle Yargıç Torres’in kararını beklemek gerektiğini ifade ediyor.
Hukuki engelin kaldırılmasının ardından her iki taraf da temyiz başvurularını geri çekecek. Böylece, 2020 yılından bu yana süren bu hukuki süreç, kripto ekosistemini etkileyen bir dönem olarak tarihe karışacak.
Tarafsızlık Analizi
Bu Makale Hakkında Önemli Sorular
