Saray yönetiminin 19 Mart darbesinin ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik başlattığı operasyonlar, yetkilileri ve bürokratları hedef alan ikinci bir dalga olarak gündeme geldi. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na rakip olarak gördüğü isimleri siyaset sahnesinden silmek isteyen Saray yönetimi, aynı zamanda rant ve talan politikalarına karşı duran figürleri de etkisizleştirmeyi amaçlıyor. Yapılan yolsuzluk soruşturması kapsamında aralarında İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) Müdürü Şafak Başa ve İBB Genel Sekreter Yardımcısı Arif Gürkan Alpay'ın da bulunduğu toplamda 50 kişi gözaltına alındı. Soruşturma, 53 kişi hakkında daha gözaltı kararı olduğu bilgisiyle daha da genişliyor. Bu operasyonlar, muhalefetin elinde tuttuğu İstanbul'un yönetim yapısına yönelik açık bir müdahale olarak değerlendiriliyor.
Operasyonların özellikle İBB’nin İSKİ, imar ve şehircilik birimlerine odaklanması dikkat çekici. İBB Genel Sekreter Yardımcısı Vekili Ramazan Gülten ve diğer yüksek düzeyli yöneticilerin gözaltına alınması, şehircilik ve afet yönetimi gibi stratejik alanlarda çalışan ekiplerin hedef alınmasını doğrular nitelikte. İBB Başkanvekili Nuri Aslan, gözaltılar ile Kanal İstanbul projesi arasındaki bağlantıya vurgu yaparak, su haklarının ve çevresel geleceğin tehlikeye atıldığını ifade etti. Basında yer alan bilgilere göre, İstanbul’da gözaltına alınanlar, Kanal İstanbul güzergahındaki TOKİ konutlarının yıkım kararının hemen ardından gözaltına alındı. Bu durum, iktidarın İstanbul'daki muhalefet yönetimini etkisiz hale getirmeyi hedeflediği anlamına geliyor.
CHP ve İBB yöneticileri ise gözaltılara karşı sert bir şekilde tepki verdiler. Operasyonların siyasi bir saikle gerçekleştirildiğini ifade eden CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, İBB’nin başında bulunanların yargıyı bir sopa olarak kullanan iktidar tarafından baskı altına alındığını belirtti. Ayrıca, deprem ve çevre sorunlarının iktidarın bu saldırılardaki arka plan olarak kullanıldığı da açık bir şekilde görülüyor. Gazeteci Kemal Can, bu sürecin yalnızca İBB üzerindeki kayyım tartışmalarını değil, aynı zamanda yerel yönetimlerin işlevselliğini hedef aldığını belirtiyor.
Sonuç olarak, bu operasyonların, hem İstanbul'un yönetimine yönelik büyük bir müdahale hem de iktidarın kendi projeleri için gerekli olan zemin hazırlama çabası olarak değerlendirebiliriz. İmamoğlu'nun durumu, seçim sürecinde CHP'nin nasıl bir strateji izleyeceğine dair önemli bir belirleyici olacaktır. İBB'nin çalışamaz hale getirilmesi, muhalefetin İstanbul'daki hâkimiyetini zayıflatmayı hedefliyor. Dolayısıyla bu gelişmeler, sadece İstanbul özelinde değil, ülke genelinde politik iklimin seyrini değiştirebilecek potansiyele sahip bir durum teşkil ediyor.
Tarafsızlık Analizi
Tarafsızlık Puanı:
80/100
Tarafsız
Taraflı
Bu haber 8 farklı kaynaktan analiz edilmiştir.
Tarafsızlık Değerlendirmesi: Haber, hükümetin İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik operasyonlarını eleştirel bir bakış açısıyla aktarıyor ve muhalefetin perspektifinden oldukça taraflı bir anlatım sergiliyor. Sıklıkla 'Saray yönetimi' gibi ifadelerle hükûmet eleştirisi yapılması, olaylara muhalif bir duruş sergilenmesini sağlıyor. Ayrıca, gözaltıların arkasındaki motivasyon unsurlarını sorgulayan bir dil kullanarak, operasyonların siyasi saiklerle gerçekleştirildiği vurgusu yapılmakta. Bu durum, haberin tarafsızlığını azaltmakta ve taraflılık puanını yüksek tutmaktadır.
Bu Makale Hakkında Önemli Sorular
