Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, enflasyonla mücadele vurgusu yaptı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, 93. Hesap Dönemi Olağan Genel Kurul Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, para politikasının mevcut durumu ve gelecekteki yönelimi hakkında önemli bilgiler paylaştı. Özellikle enflasyonun kontrol altına alınması ve fiyat istikrarının sağlanması konularına yoğunlaşan Karahan, faiz oranlarının belirlenmesinde enflasyon gerçekleşmeleri ve beklentilerini dikkate alacaklarını belirtti. Karahan, 'Enflasyonda belirgin ve kalıcı bozulma öngörülmesi durumunda para politikamızı sıkılaştıracağız' ifadeleri ile sıkı para politikası uygulamalarının devam edeceğinin altını çizdi. Karahan, konuşmasında, son dönemde artan belirsizlikler ve jeopolitik gelişmelerin 2025 yılı itibarıyla küresel büyüme üzerinde aşağı yönlü riskler oluşturduğunu da dile getirdi. Bu bağlamda, Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik koşullar altında TL'nin değer kaybının sınırlı olmasının enflasyonist baskıları azalttığına dikkat çekti. Ayrıca, 2024 yılındaki faaliyet raporlarına göre bankanın kaydettiği 700 milyar lira zarar üzerinde durarak, bunun sebepleri arasında döviz ve altın alım satım zararları ile faiz zararlarının bulunduğunu vurguladı. Özellikle 19 Mart büyük oynaklık dönemisinin ardından alınan önlemleri açımlayarak, para politikası kurulu olarak aldıkları sıkı önlemlerin öneminden bahseden Karahan, ekonomik istikrarı sağlamak adına gereken adımları proaktif bir şekilde atacabileceklerinin altını çizdi. Karahan, sıkı para politikası duruşlarını sürdürmeye devam edileceğini ve hedefin tek haneli enflasyona ulaşmak olduğunu belirtti. Ek olarak, toplantıda Banka Meclisi ve Denetleme Kurulu üyelikleri için seçimler yapıldı ve bazı yeni isimler bu görevleri devraldı. Sonuç olarak, TCMB'nin yönetimi ve mali politikaları üzerine yapılan bu açıklamalar, piyasalarda geniş bir yankı uyandırırken, enflasyonun kontrol altına alınmasına yönelik atılan adımlar ve bunların sürdürülebilirliği üzerinde önemli sorular gündeme getiriyor. Sonuç olarak, TCMB Başkanının konuşmalarının, yalnızca ekonomik verilerle değil; aynı zamanda halkın güveni ve geleceğe dair belirsizliklerin giderilmesi açısından da kritik öneme sahip olduğu aşikar. Türkiye’nin ekonomik istikrarı için atılan her adımın dikkatle izlenmesi, gelecekteki politikaların şekillenmesinde büyük rol oynayacaktır.