Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Nisan 2025 dönemine ilişkin Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verilerini paylaştı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Nisan 2025 dönemine ait Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verilerini açıkladı. Raporda enflasyonun aylık bazda yüzde 3 oranında artığı ve yılın ilk dört ayında toplamda yüzde 13,36'lık bir artış gösterdiği belirtildi. Bu artışla birlikte yıllık enflasyon oranı yüzde 37,86 olarak kaydedildi. Son 12 aylık ortalamalara baktığımızda ise fiyatlardaki artış oranı yüzde 48,73'e ulaştı. Bu veriler, emekliler ve çalışanlar için zammı gündeme getiren önemli bir parametre haline geldi. Özellikle SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin Temmuz zammı için yüzde 13,36 oranında bir artış hak ettikleri, ancak bu zammın kesin oranının Mayıs ve Haziran enflasyon verilerine bağlı olduğu ifade ediliyor. Sosyal Güvenlik Uzmanı Özgür Erdursun’a göre, önümüzdeki iki ay boyunca enflasyonun yüzde 1 ila 1,5 arasında seyretmesi bekleniyor ve bu durumda toplam zam oranının yüzde 17 ila 18 arasında gerçekleşmesi öngörülüyor. Örneğin, halihazırda 15.000 TL maaş alan bir emeklinin yeni maaşının 17.700 TL'ye çıkması bekleniyor. Emekliler dışındaki çalışanlar için ise durum biraz daha karamsar. Özgür Erdursun, Temmuz ayında asgari ücrete bir artış beklemediğini ifade ederken, hükümetin yıl sonu enflasyonunu yüzde 20 seviyelerine çekmeyi öngördüğünü belirtiyor. Ayrıca, Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR) tarafından yayımlanan Ücret Kayıpları İzleme Raporu’nda, ilk dört aylık enflasyonun işçi, memur ve emekli maaşlarında yarattığı kayıplar detaylandırıldı. Raporda, 2025’in ilk dört ayında emek gelirlerinin toplam kaybının en az 176,6 milyar TL olduğu ifade ediliyor. Özellikle asgari ücretin enflasyona karşı erimesinin 2 bin 953 TL olduğu vurgulanmakta. Bu bağlamda, enflasyon verilerinin yalnızca emekliler değil, tüm çalışan kesim için endişe verici bir gerçek olduğu görülmektedir. Devletin zam politikaları ve emekçi lehine yapacağı iyileştirmelerin takip edilmesi, iş güvenceleri ve yaşam standartlarının korunması açısından kritik önem taşımaktadır. Sonuç olarak, TÜİK tarafından açıklanan enflasyon verileri, Türkiye'deki ekonomik durumun ciddiyetini bir kez daha gözler önüne seriyor. Çalışanlar ve emeklilerin alım gücünün zamanla azaldığı, mevcut zamların enflasyonu karşılamakta yetersiz kaldığı açıkça beliriyor. Bu, hükümetin, emekçi ve emeklilere yönelik daha etkin ve sürdürülebilir politikalar geliştirmesi gerektiğini gösteriyor.