TÜİK 2025 Yılı Bitkisel Üretim Tahminini Açıkladı
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2025 yılına ilişkin Bitkisel Üretim 1. Tahmini verileri, tarımsal üretimde kayda değer düşüşler yaşanacağını ortaya koydu. Özellikle üzüm ve zeytin üretimindeki sert gerileme, Manisalı üreticiler ve sektör temsilcileri arasında büyük endişe yarattı.
Üzüm, Türkiye’nin ve Manisa'nın hem iç piyasada hem de ihracatta önemli bir yer tutan tarımsal ürünlerden biri. Ancak TÜİK verileri, 2025 yılında üzüm üretiminin %18,6 oranında azalmasının beklendiğini gösteriyor. Bu düşüş, Manisa'daki bağcılık sektörü için ciddi bir tehdit oluşturabilir. Üzüm, yalnızca meyve olarak değil, aynı zamanda pekmez, kuru üzüm ve şarap üretiminde de büyük önem taşıyor. Üretimdeki azalma, fiyatların artması yoluyla tüketicilere de olumsuz yansıyabilir.
Zeytin üretimindeki durum ise, üzümden daha endişe verici. 2025 yılı için zeytin üretiminin %40 oranında azalması öngörülüyor. Zeytin, Türkiye’nin önemli tarımsal ürünleri arasında yer almakta ve aynı zamanda zeytinyağı üretiminin temel hammaddesidir.
Üretim Düşüşünün Sebepleri
Üretimdeki azalma, bir dizi faktörden kaynaklanıyor. Kuraklık ve iklim değişikliği, tarımda verimi azaltan başlıca etkenler arasında yer alıyor. Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde düşen yağış miktarı ve artan sıcaklıklar, özellikle üzüm ve zeytin üretimini olumsuz etkiliyor. Mevsim geçişlerinin düzensizliği, bitkilerin gelişiminde kayıplara yol açarken, son dönemde yaşanan don olayları da üretim miktarını etkileyen başka bir faktör olmuştur.
Önemli Kaybın Rakamlarla Tanımı
TÜİK’in verilerine göre, tarla ürünleri olan tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerde %5.3, sebzelerde %1.7, meyveler, içecek ve baharat bitkilerinde %24,4 oranında düşüş yaşanması bekleniyor. Bu duruma göre yaklaşık tahminler:
- Tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerde: 71,4 milyon ton
- Sebzelerde: 33 milyon ton
- Meyveler, içecek ve baharat bitkilerinde: 21,4 milyon ton
Birçok üretici, kayıpların tahmin edilen miktarın üstünde olduğunu ve bunun çok iyimser bir tahmin olduğunu ifade ediyor.
Çiftçiler Üzerindeki Etkileri
Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Ali Top, konuya dair yaptığı değerlendirmelerde, üreticinin karşılaştığı durumdan bahsederek, “Don krizi üreticileri ciddi bir darboğaza sürdürüyor. Çiftçiler, her yıl yaptıkları işlemleri bırakmak zorunda kalıyor. Hasat miktarındaki azalma, çiftçinin gelir-gider dengesini bozuyor,” ifadelerini kullandı.
Top, durumun sadece çiftçiyi değil, aynı zamanda tarım işçilerini, ambalaj ve lojistik sektörünü de vurduğunu belirtti. Üretimdeki kayıplar nedeniyle tarımda çalışan geçici ve kalıcı işçilerin iş bulma şansının kalmadığına dikkat çekti.
Gelecek için Belirsizlikler
İleriye dönük olarak, bu durum yalnızca üreticinin değil, tüm ekonomik zincirin zarar görmesine neden olabilir. Hem iç pazar hem de ihracatta olumsuz etkilerin yaşanabileceği öngörülüyor. İklim değişikliği ve iklim krizinin Türkiye üzerindeki yansımaları ise bu durumu daha da karmaşık hale getiriyor.
Sonuç Olarak
2025 yılı için tarımsal üretimde beklenen bu ciddi düşüşler, meyve ve sebze fiyatlarının yükselmesine sebep olacak gibi görünüyor. Hasat döneminin ilerlemesi ile birlikte, fiyatların artışlarda devam etmesi bekleniyor. Üreticilerden gelen sinyaller, bu alandaki derin krizin henüz sonlanmadığının bir göstergesi. Tarım sektörü, zor günlerden geçiyor ve çözüm arayışları her zamankinden daha kritik bir hale gelmiş durumda.
Tarafsızlık Analizi
Bu Makale Hakkında Önemli Sorular
