TCMB Başkanı Karahan: "Önümüzdeki dönemde de para politikasındaki kararlı duruşumuzu sürdüreceğiz"

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda yaptığı sunumda, şu anki ekonomik durumu ve para politikalarının geleceğine dair önemli bilgiler paylaştı. Karahan, sunumda makroekonomik göstergelerin dezenflasyon süreciyle uyumlu şekilde ilerlediğini vurgulayarak, para politikasında sıkılığın korunmaya devam edeceğini belirtti. Karahan’ın açıklamalarından dikkat çeken noktalar arasında, 19 Mart'taki kur sıçramasının yurt dışı bankaların Türk bankaları ile yapabilecekleri işlem limitlerinin dolmasından kaynaklandığını belirtmesi oldu. Bu durum, piyasalarda ani yükselişlere yol açtı. Karahan, alınan önlemlerle bu süreçte piyasanın kontrol altında tutulduğunu ifade etti. Ayrıca, rezervlerin gelişimi ile ilgili de bilgiler veren Karahan, brüt rezervlerin 22 Mart 2024’de 124 milyar dolardan 25 Nisan 2025’te 141 milyar dolara yükseldiğini, ancak genel bir finansal istikrarsızlığı önlemek için rezervlerin yeterli olmadığına dikkat çekti. Yüksek enflasyona karşı ihtiyatlı bir para politikası sürdürmeye devam edeceklerini vurgulayan Karahan, enflasyonun kalıcı düşüşüne kadar sıkı bir duruş sergilemenin gerekliliğini yineledi. Karahan, ülke ekonomisindeki belirsizliklerin arttığını ve bu durumu göz önünde bulundurarak önlemler alacaklarını söyledi. Son dönemde, işsizlik oranlarının genişlemesi ve esnek çalışma modellerinin yaygınlaşmasının etkilerini de değerlendirerek, asgari ücretin enflasyon üzerindeki etkilerini kesin bir dille reddetti. Ekonomik yavaşlamanın mümkün olduğunu belirten Karahan, ancak iç ve dış taleplerin daha dengeli bir şekilde geliştiğini kaydetti. Genel anlamda, Karahan’ın açıklamaları, piyasaların dikkatle izlediği yüksek enflasyon, kur dalgalanmaları ve Türkiye'nin ekonomik geleceği hakkında hem endişeleri hem de iyimserlikleri beraberinde getirdi. Sonuç olarak, TCMB'nin sıkı para politikaları ve sürekli olarak izlenen makroekonomik göstergeler, enflasyonun düşürülmesi için önemli bir strateji olmaya devam edecek. Bu gelişmelerin ilerleyen dönemlerde Türkiye ekonomisi üzerinde ne gibi etkilere yol açacağı ise ayrı bir merak konusu. Genel olarak, açıklamalarında ciddi bir kararlılık göze çarpıyor ancak bu durumun nasıl uygulamaya geçeceği ve piyasalara etkisi, önümüzdeki dönemde izlenmesi gereken önemli bir konu olacak.