TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, vergi denetimlerini eleştirdi

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in OSB ve büyükşehirlerin giriş-çıkışlarına kalıcı vergi memurları yerleştirme planına karşı çıktığını duyurdu. Hisarcıklıoğlu, yaptığı açıklamada, ‘Her işletmenin kapısına vergi memuru koyarak, polisiye tedbirlerle vergi gelirleri artırılamaz’ vurgusu yaptı. Bu eleştri, Türkiye'deki ekonomi politikalarının ve vergi denetim stratejisinin güncel durumu hakkında önemli bir tartışmayı da beraberinde getirdi. Bakan Şimşek, önceki gün bir televizyon programında, kayıtdışı ekonomiyi denetlemek amacıyla tüm büyükşehirlerin ana arterlerine kalıcı maliye memurları yerleştireceklerini açıklamış, bu durumun vergi adaletini sağlayacağını belirtmişti. Hisarcıklıoğlu ise, vergi denetimine karşı olmadıklarını, ancak vergi sisteminin adil, şeffaf olmasını ve girişimcilerin motivasyonunu kırmaması gerektiğini savundu. Bu çıkış gerçekten dikkat çekici; aynı zamanda Anadolu'daki esnaf ve küçük sanayicilerin yaşadığı baskıların bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Uzun süre sabreden Anadolu sermayesinin, uygulanan ekonomik politikaların kendilerine zarar verdiğini anlamlarının bir göstergesi. TOBB'un önceki duruşları hesaba katıldığında, Hisarcıklıoğlu'nun bu noktada sergilediği tepki, sistemin adaletine dair derin endişeleri de ortaya koyuyor. Bunun yanı sıra, bu tür vergi denetimlerinin KOBİ'ler üzerinde oluşturabileceği olumsuz etkiler konusunda da durulması gerekiyor. Bakan Şimşek’in, ‘tüm kesimler üzerindeki denetimleri artırarak bütçe açığını kapatmayı’ hedeflemesi, piyasalarda bir panik havası yaratabilir; zira vergi idaresinin yoğunlaşması, özellikle zor dönemler geçiren küçük işletmeler için ek bir yük anlamına geliyor. Gelecek dönemlerde Anadolu sermayesinden gelecek tepkilerin artacağı, ekonomik durumun daha da derinleşmesi durumunda hükümetin politikalarının sorgulanabilir olacağı aşikar. Dolayısıyla, Hisarcıklıoğlu’nun bu eleştirisi, yalnızca bir bireysel duruş değil, aynı zamanda bir grup çıkarı temsil eden geniş bir protesto biçimi olarak da değerlendirilebilir. TOBB’un, tarife ve uygulamalara dair daha fazla şeffaflık istemesi, iş dünyası için oldukça kritik bir adım olabilir. Son olarak, Hisarcıklıoğlu'nun ‘hakkaniyet’ vurgusu, kayıtdışı ekonomiyle mücadelede izlenecek yolun sosyal adalet ve eşitlik ilkeleriyle yönetilmesi gerektiğini işaret ediyor. Bu nedenle, gelecekteki vergi politikalarının sadece mali toplama değil, aynı zamanda toplumsal dengeyi sağlama açısından da yönlendirilmesi büyük önem taşıyor.