Trump, 20 Ocak'ta yemin ederek göreve başlamasının ardından geçen 100 günde iç ve dış politikada çeşitli adımlar attı.

Donald Trump, 20 Ocak 2021'de ikinci kez Beyaz Saray'daki başkanlık koltuğuna oturdu ve 100 gün boyunca birçok önemli iç ve dış politika adımı attı. Bu süreçte, özellikle ticaret politikaları ile dikkat çekti. 'Önce Amerika' sloganıyla hareket eden Trump, kimi ülkelerle olan ticaret ilişkilerini yeniden şekillendirmek için yeni gümrük tarifeleri getirdi. Kanada, Meksika ve Çin gibi büyük ticaret ortaklarına yönelik uyguladığı yüksek gümrük vergileri, Amerikan işçisinin korunması gerekçesiyle savunulsa da, bu durum, uluslararası alanda gerginliklerin artmasına neden oldu. Trump'ın en dikkat çekici adımları arasında 2 Nisan'da duyurduğu karşılıklılık esasına dayalı tarifelerin uygulanması yer alıyor. Burada temel gümrük vergisi oranının %10 olacağı açıklanırken, Çin'e uygulanan tarifeler, fentanil krizine dayandırılarak %145'e kadar yükseldi. Bunun yanında, Trump, gümrük vergilerinin arttırılması durumunda misilleme yapılacağını da belirtti. Diplomatik ilişkiler açısından ise Trump, Gazze'deki kriz ile ilgili olarak dikkat çekici söylemlerde bulundu. Filistinlileri Mısır ve Ürdün gibi komşu ülkelere yerleştirme planları gündeme gelirken, bu durum uluslararası alanda büyük tartışmalara neden oldu. Trump'ın sert dil kullanarak İsrail'e desteğini açıklaması, Filistinlilerin yerinden edilmesini gerektiren koşulların sağlanması gerektiğini düşündürdü. Yasadışı göçmenlerle mücadelede de sıra dışı önlemler aldı. Aynı zamanda, İran ile ticaret ve nükleer anlaşmalar konusundaki sert duruşunu sürdürdü; 'İran nükleere sahip olamaz' diyerek askeri seçenekleri de gündeme getirdi. Tüm bu adımlar, Trump yönetiminin uluslararası ilişkilerde giderek daha tek taraflı bir yaklaşım benimsediğini gözler önüne seriyor. Sonuç itibarıyla, Trump’ın ilk 100 günü, sert politikaları ve uluslararası anlaşmalardaki tutumu ile göze çarparken, bu süreç özellikle ekonomik, askeri ve politik alanlarda önemli gerilimlere zemin hazırladı. Tarife savaşlarının yanı sıra, Ortadoğu’daki çatışmalara yönelik yaklaşım ve göçmenlik politikaları, Trump’ın sonraki dönemlerinde de tartışma konusu olacağa benziyor. ABD'nin ulusal güvenliği açısından bu politikaların sonuçları oldukça merak ediliyor.