Türkiye bankacılık sektöründe 2024 yılının ilk çeyreğine ait veriler, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından açıklandı.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), 2024 yılının ilk çeyreğine dair bankacılık sektöründeki verileri açıkladı. Bu verilere göre, sektör Ocak-Mart döneminde 216,1 milyar TL net kâr elde ederek, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 35’lik bir artış sağladı. Özellikle mart ayı, bankaların kârlılığı açısından dikkat çekici bir performans sergiledi. Mart ayında bankaların net kârı 97,9 milyar TL olarak kaydedilirken, bu rakam şubat ayında 70,9 milyar TL seviyesindeydi. Bu durum, bankaların aylık bazda da kârlılığının arttığını göstermektedir. Sektörün toplam aktif büyüklüğü, 2024 yılı başına göre 3,5 trilyon TL artış göstererek 36,1 trilyon TL'ye ulaştı. Krediler, bankaların en büyük aktif kalemi olmaya devam ediyor ve yüzde 10,6'lık bir büyümeyle 17,6 trilyon TL seviyesine çıktı. Bu durum, kredi talebinin artması ve bankaların kredi verme kapasitesinin yükselmesiyle bağlantılıdır. Menkul kıymetler de 5,8 trilyon TL'ye ulaşarak yüzde 10,3'lik bir artış gösterdi. Bu gelişmeler, bankaların portföy çeşitliliğini artırarak risklerini daha iyi yönetme yolunda ilerlediğinin bir işareti olarak değerlendirilmekte. Mevduat hacmi ise yüzde 11,9 oranında büyüyerek 21,1 trilyon TL'ye yükseldi. Bu durum, bankacılık sektöründeki likiditenin ve finansal derinliğin giderek arttığını gösteriyor. Yüksek mevduat artışı, aynı zamanda sektöre duyulan güvenin yüksek olduğunu da vurgulamaktadır. Bunun yanı sıra, kredi kartı borçlarında da kayda değer bir artış gözlemleniyor. Kredi kartı ile yapılan harcamaların bir yılda yüzde 72,5 oranında artarken, batık kredi kartı borç tutarı ise yüzde 241 yükseldi. Bu da, yurttaşların geçim sıkıntısı çektiğini ve kredi kartına olan bağımlılıklarının arttığını gösteriyor. Sonuç olarak, Türkiye bankacılık sektörü 2024 yılına hızlı bir başlangıç yaparak önemli bir kârlılık ve aktif büyüklük artışı yaşadı. Ekonomik göstergeler ve piyasa koşulları değerlendirildiğinde, sektörün yıl boyunca istikrarlı bir büyüme trendi izlemesine dair beklentiler mevcut. Ancak bu gelişmelerin arka planda, artan borçlar ve kredi kartı kullanımındaki yükselişle birlikte halkın finansal durumuna etkilerini de göz önünde bulundurmak gerekiyor. Bu açıdan, bankacılık sektörünün sağlıklı büyümesi için sürdürülebilir mali uygulamaların ve halkın borç yükünün yönetilmesinin önemi büyük. Bu veriler, yönetim politikalarının, piyasa dinamiklerinin ve ekonominin genel sağlığının iyi bir göstergesi olarak değerlendirilebilir. Fakat, artan borçlanma ve takibe alınan kredi oranları, dikkat edilmesi gereken bir diğer konudur. İlerleyen dönemlerde buna dair önlemlerin alınması, bankacılık sektörünün ve ekonominin genel sağlığı açısından kritik önem taşıyacaktır.