Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), politika faizini 350 baz puan artırarak yüzde 46’ya çıkardı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), ekonomideki sert dalgalanmalara yanıt olarak politika faizini 350 baz puan artırarak %46’ya yükseltme kararı aldı. Bu artış, ev sahibi olmayı hayal eden birçok vatandaş için önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Zira son dönemde düşen faiz oranları ile konut fiyatlarında önemli artışlar yaşanmıştı. Ekonomist Mert Başaran, TGRT Haber TV’ye verdiği röportajda faiz artışının ev almayı düşünenler için ne anlama geldiğini analiz etti ve dikkat edilmesi gereken hususlara değindi. Başaran, Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik belirsizlikler ve dünya genelindeki siyasi gelişmeler, özellikle ABD’nin ekonomik politikaları sonucu Türk ekonomisini de etkilemiştir. Faiz artışı, rasyonel ekonomi politikalarına dönüş sinyali olarak algılanırken, bu durumun reel sektöre olan etkileri hakkında da hazırlıklı olunması gerektiği vurgulanıyor. KOBİ’lerin ve girişimcilerin bu şartlar altında sıkıntıya girmesi muhtemel görünüyor. Döviz kurlarındaki dalgalanmalar, yüksek faiz oranlarına bağlı olarak yatırım ortamını zorlaştırmakta. Ancak, önümüzdeki çeyrekte faizlerin düşmesi gerektiğine dair spekülasyonlar da mevcut. Yüksek faiz oranları kısa vadede cazip görünse de, uzun vadede sürdürülebilir bir çözüm olarak önerilmiyor. Başaran, yatırımcıların bu süreçte dikkatli olmaları gerektiğini ve dolandırıcılık girişimlerine karşı dikkatli olunması gerektiğini ifade etti. Ayrıca, Türkiye’nin dünya genelinde konut sahibi olmanın en zor olduğu ülkelerden biri olduğunu belirten Başaran, birçok ailenin konut edinme ihtiyacının gittikçe arttığını kaydediyor. Fiyatların değişkenliğinden dolayı, ev almak isteyenlere anlık fırsatları değerlendirme çağrısı yapıldı. Özetle Başaran, yatırım yapacakların yalnızca faiz kazançlarına odaklanmamalarını, uzun vadeli değer yaratacak yatırımlara yönelmeleri gerektiğini vurguladı. Bugün yapılacak bir ev almak, gelecek dönemde fırsatların kaçırılmaması açısından kritik önem taşıyor. Ekonomik belirsizliklerin hâkim olduğu bu dönemde, göz önündeki fırsatları değerlendirmek ve riskleri yönetmek büyük bir dikkat gerektiriyor.